Daha önceki içeriklerimde bürokrasinin yerine geleceğin iş dünyasında humanokrasinin egemen olacağını belirtmiştim. Bu yazımda da bir çok kurumsal şirkette kangren halini almış olan ve 20. yüzyılın sanayi çağında ortaya çıkan geleneksel ve hiyerarşik organizasyon yapılarıyla halen günümüz dijital devriminde yönetilmeye çalışılan kurumlar için çanlar çalıyor. Geleceğin organizasyon yapısı "Holokrasi" bütünsel yönetim biçimini içeriyor. Holokrasi geleneksel aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı piramitlerle izah edilmeye çalışılan hiyerarşik yönetim yerine organizasyon şemalarının, yöneticilerin, unvanların, görev tanımlarının, komuta-kontrolun olmadığı, herkesin yüksek bilinç, sorumluluk ve yetki ile kendi kendini yönettiği bir sistem (özyönetim denince akla bir yandan da çeviklik geliyor). Bu kültürde çalışanlar rollerine ve yapacağı işe hakimdir. İnsanların işlerini yapmaları için yönetici güdümünde olmaları gerekmez. Dolayısı ile anlamsız piramitler de yoktur.
Tıpkı bir mahalle halkının kendisine ait yaşam alanını, sınırlarını bilmesi gibi herkes görevini ve yapması gerekeni bilir. Şirket çalışanlarının birden fazla görevi vardır. Örneğin bir kişinin şirketi temsil etme görevi bulunuyorken, başka bir çalışan pazarlama, müşteri ilişkilerini yönetme ve iş/ilişki geliştirme faaliyetlerini yürütüyor. Diğer bir çalışan ise yazılım ve teknik konularla ilgili sorumlu olduğunun farkında. Dolayısıyla holokraside bir sürü daireler mevcut. Herkes kendi dairesinin uzmanı, sorumlusu ve yetkilisidir.
Başta Zappos (Amazon bünyesinde satış yapan devasa ayakkabı ve giysi perakendecisi) olmak üzere 300 kadar global firmada uygulanan holokrasinin geleceğin yönetim biçimi ve şirket organizasyon yapısı olacağını vurgulamak isterim. Yeni çağın olmazsa olmazları güven, hoşgörü, saygı ve paylaşım kültürüne bağlı. Bunların olmaması halinde yüksek seviyede belirsizlikle ilerleyebilme, değişim, dönüşüm, yenilikçilik ve esneklik gibi hayati yetkinlikleri gerektiren modelin başarılı olması pek mümkün değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder