Logo

Logo

27 Aralık 2020 Pazar

Working Out Loud (Part 14) - Hedefe nasıl ulaşılır?

WOL kapsamında neyi başarmak istiyorsunuz? Hedefe doğru ilerlemenin yolu öğrenmek ve araştırmaktan geçiyor. Dert ettiğin, spesifik ve 12 haftalık serüvende gelişim sağlayabileceğini düşündüğün bir konuyu seçmen oldukça önemli.

Hedefe ulaşmanızda size kim destek olabilir? İlk etapta hedefinizle ilişkili faaliyetlerde bulunan kişileri düşünmenizde fayda var. Hangi kişilerden ilham alıyorsunuz? Hangi insanların ilgileri ve rolleri sizinkilerle örtüşüyor? Sizin hedefinizle bağlantılı olarak hangi insanlar yazıyor, içerik üretiyor veya konuşmalar gerçekleştiriyor?

Hedefinizi yazılı hale getirip ilişki listenizi düzenlediğinizde dikkatinizi odaklamış olursunuz. Bu doğrultuda radarınızdaki kişilerle bağlantıya geçip daha önce hiç tahmin bile edemeyeceğiniz fikirler ortaya çıkarabilirsiniz.

1 dakikalık egzersiz: Seçmiş olduğunuz hedefinizi bir kaç saniye aklınızda tutun. Bu durum size ne hissettiriyor? Eğer hedefinizi düşündüğünüzde merak ve ilgi yerine yük veya korku hissiyatı söz konusu oluyorsa farklı bir hedef tercihinde bulunmanızda fayda var. Şimdi o seçimi yapmanın tam zamanı! :)

5 dakikalık egzersiz: İlişki listenizi gözden geçirin. Buraya en azından iki kişinin ismini daha eklemeyi deneyebilirsiniz. Listenizi incelediğiniz her an hedefe yönelik algılarınızı daha fazla kuvvetlendirmiş ve ekstra bir adım daha atmış olacaksınız.

20 Aralık 2020 Pazar

Bureaucracy out, Humanocracy in (Part 3)

Humanokrasiye giden yol hiç de kolay değil. Çünkü bürokrasi bir defa öğrenilmiş ve hafızalara kazınmış. Bürokrasiden vazgeçmek güvensizliğe ve en kötü ihtimalle kaosa sürükleyebilir. Humanokratik bir kurum olabilmek için organizasyonun yeniden yapılandırılması ve kültürel dönüşüm ortak payda buluşturulmalıdır. Pratik dünyadan somut bir örnek vermek gerekirse; Almanya'nın mobil operatörlerinden Sipgate firması dönüşüm yolculuğunda ilk adım olarak tüm çalışanlarına kimsenin onayına gerek duymaksızın diledikleri öğrenim kaynaklarını ve araçlarını sipariş verme hakkını sağlamıştır. Başka şirketler aktif olan tüm seyahat yönetmeliklerini kaldırıp çalışanlarına iş seyahatleri için kredi kartı verdiler. Sonuç ne mi? Çalışanlar şirketin menfaatini ve faydasını gözeterek harcamalarını gerçekleştirdiler. Bunun yansıması olarak seyahat harcamaları azaldı, bürokratik işlemlerin verimsizliğine son verildi ve en önemlisi çalışanlar kendilerini değerli hissetmeye başladılar. 

Bir liderin ekibindeki çalışanlara şunu sorması sizde nasıl bir his uyandırırdı; kendiniz için ideal iş tanımınızı yazar mısınız? Hedeflerinizi kendiniz belirler misiniz? Sonuç olarak humanokrasinin özünde çalışan odaklı bir kurum kültürü yatıyor. Her çalışanın maksimum katkıyı sağladığı, yaratıcılıklarını sergileyebildiği, yetişkin gibi görüldükleri, oyun alanına sahip oldukları, gereksiz kurallar ve prosedürlerin olmadığı, motivasyon-cesaret ve tutkunun yüksek seviyede seyrettiği bir ortam humanokrasinin kapılarını ardına kadar açıyor. Sizce de artık bürokrasi yerine humanokrasinin vakti çoktan gelmedi mi? :)


Bureaucracy out, Humanocracy in (Part 2)

Humanokrasi ile ilgili rol model şirket olarak Çin merkezli beyaz eşya ve tüketici elektroniği üreticisi Haier'i göstermek mümkün. Dünya genelinde bu firmanın 70.000 çalışanı bulunuyor. Tüm şirket yüzlerce küçük ve otonom mikro yapılara bölünmüş durumda. Her mikro ölçekteki yapı bir karlılık merkezi şeklinde faaliyetlerini sürdürüyor, kar ve zarar sorumluluğunu üstleniyor. Hiyerarşi bulunmuyor ve kararlar yerinde alınıyor. Bu sayede şirket oldukça çevik ve hızlı hareket edebiliyor (örn. Ar-Ge çalışmalarında, müşteri davranışlarındaki değişikliklere cevap verilmesi). Dolayısıyla Haier firmasının ciddi inovasyon performansı ve sürdürülebilir büyümesinde çalışanların güçlendirilmesi (Empowerment) çok önemli bir yer tutuyor.

Çalışanların güçlendirilmesi aynı zamanda kişilerin bir yetişkin gibi muamele görmesi anlamını da taşıyor. Bir iş seyahatinde hangi otel ve ulaşım aracının tercih edileceğiyle ilgili tüm sorumluluk çalışanda ve ekipte olmalıdır. Aynı durum öğrenim kaynaklarının veya bir seminerin seçimi için de geçerlidir. Sizce de bir satış müdürüne şirket adına yapılan sözleşmelerde güven duyulurken bu kişinin iş seyahatinde akşam hangi otelde kalacağıyla ilgili kararı tek başına alamaması absürt değil mi?

13 Aralık 2020 Pazar

Bureaucracy out, Humanocracy in (Part 1)

Dünyadaki bir çok şirketin organik büyümeleri niçin üst yönetimlerin beklentilerinin altında kalıyor? Büyümeyi tetikleyen en önemli unsurlardan biri olan inovasyon performansı niçin hedeflenenin gerisinde seyrediyor? Çünkü günümüz şirketlerinin bir çoğunda son bulmayan bir kavram var, adı da bürokrasi. Peki iş dünyası kanayan yarası / kangreni haline gelmiş bürokrasiden nasıl kurtulabilir? Bunun cevabı yönetim danışmanı Gary Hamel ve girişimci Michele Zanini'nin sundukları organizasyon kavramı olan humanokrasi de saklı. Bu yeni ve gelecek odaklı organizasyon yapısının hayata geçmesinde iki faktör oldukça ön plana çıkıyor: Her çalışan problemlerin çözümüne ortak oluyor ve her çalışan sorumluluk ile yetki düzeyinde maksimum seviyede güçlendiriliyor.

Her çalışana özellikle müşteri odaklı problemlerin çözümüne katkıda bulunması için fırsatın sağlanması gerekir. Bunun yolu da yaratıcı, tutkulu ve cesur olmaktan geçiyor. Sonuçta problemlerin çözüme kavuşturulması kuruma inovasyon ve rekabet avantajını da beraberinde getiriyor. Bu anlamda humanokratik organizasyon yapısında olan kurumlardaki her çalışanın ve ekibin doğrudan müşteri ile teması kaçınılmazdır. Ayrıca yaratıcılığın yoğun olduğu rollerin gelecekte yapay zeka aracılığıyla yürütülmesi kısmen mümkün olabilir.

Çalışanların güçlendirilmesi başta yetki seviyesinin üst yönetimden delege edilmesiyle gerçekleşir. Humanokratik organizasyon küçük, etkin, öz yönetime sahip ve organize olabilen birimler sayesinde oluşur. Merkezi yönetim anlayışı ve yoğun hiyerarşi düzeyinde karar verme yaklaşımı olan organizasyon yapısı ise tamamıyla buna ters düşüyor. Tekrardan vurgulamak gerekirse, her çalışan humanokraside ortak yaratıcı rolüne bürünüyor. Bir sonraki içeriğimde bu konu özelinde kaldığımız yerden devam edeceğiz...

6 Aralık 2020 Pazar

Hikaye anlatımına dair akılda kalan sözler

Hikaye anlatıcılığı (Storytelling) günlük ve iş dünyamızda dinleyen kişilerin tüm duyularına hitap ederek ikna ve etkileme anlamında en güçlü ve akılda kalıcı teknik olarak hayatımızda yerini almış durumda. Hayatımızın her alanında hikayelerle karşı karşıya olduğumuzu biliyor muydunuz? Hikayeler nerede mi? Sanatta, şarkılarda, türkülerde, fotoğraflarda, karikatürlerde, mimari yapılarda, binalarda, reklamlarda, dijital oyunlarda, kutsal kitaplarda, sosyal medyada, biyografilerde, siyasette, iş dünyasındaki liderlerde, girişimcilerde, eğitimde, sağlıkta...

Hayatımızın bir çok noktasında hikayelerle yollarımızın kesiştiği düşünülürse bugünkü içeriğimde Storytelling kavramının önemini vurgulayan anlamlı ve ilham verici sözlere yer vermek istiyorum.

"Hikaye anlatma sanatı günümüzde fikirleri hayata geçirmenin en güçlü yoludur." (Robert McKee)
"Hayatta kendi nedenimiz olursa neredeyse tüm nasılların üstesinden gelebiliriz." (Friedrich Nietzsche)
"İnsanlar mantığı anlayacak ideal donanıma sahip değil, öyküleri anlayacak ideal donanıma sahip." (Roger Carl Shank)
"Tekerleği hiç kullanmamış büyük toplumlar var olmuştur, fakat öyküler anlatmamış tek bir toplum yoktur." (Ursula Kroeber Le Guin)
"Zihnimizin dili öykü dilidir. Eğer bir kişi kendi düşüncelerini öykülerle sunmak isterse; dinleyici buna direnmez, aksine anlatanı kucaklar." (Robert McKee)
"Hikayeler, ruhu olan verilerdir. Anlatacağınız şeye ruhunuzu katın." (Dr. Brene Brown)
"Masallar çocuklara uyumaları, yetişkinlere de uyanmaları için anlatılır." (Jorge Bucay)
"Bana söylersen unutabilirim, gösterirsen anımsayabilirim. Ama beni de katarsan anlayabilirim." (Çin Atasözü)
"İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur, ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmazlar." (Adam Fawer)
"Hikayesini bilmediklerimiz en çok düşman olduklarımızdır." (Slavoj Zizek)
"Gerçekler çuval gibidir, içi boşsa dik duramaz. Ayakta durmalarını sağlamak için içlerini onlara ortaya çıkaran gerçekler ve duygularla doldurmanız gerekir." (Luigi Pirandello)
"Altı dürüst hizmetkarım var. Tüm bildiklerimi onlardan öğrendim. İsimleri: Ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden ve kim." (Rudyard Kipling)

5 Aralık 2020 Cumartesi

Geri bildirim mi, ileri bildirim mi? (Part 2)

Bu yazıda sizlere geri bildirimin aksine daha etkili ve olumlu yansıması olacağını düşündüğüm ileri bildirimin püf noktalarına değineceğim.

1) Bu perspektifte değiştirmek istediğiniz davranışı seçerek başlangıç yapabilirsiniz. 

2) Bu davranışsal yetkinlik özelinde ekip arkadaşlarınızla veya meslektaşlarınızla 3-5 dakikalık kısa görüşmelerle devam edebilirsiniz. 

3) Burada geleceğe yönelik 2-3 öneri şeklinde ileri besleme isteyebilirsiniz. 

4) Dikkatlice dinleyip not aldıktan sonra hiç yorum yapmadan teşekkür ederek mini seansı sonlandırabilirsiniz.

İleri bildirimi hayatınıza adapte etmek ve alışkanlık haline getirmek için ilk başta yeni bir zihniyet yaklaşımına ihtiyaç duyulur. Bu doğrultuda dikte etmek yerine anlatmayı tercih etmek başlıca adım olur ("Mirror-Holder"). Her şeyi bilen bir insandan her şeyi öğrenen bir kişiye dönüşebilirsiniz. İnsanların açıklarını ve zayıflıklarını aramaktansa "kovalarını doldurmaya" odaklanabilirsiniz. İdealde beraber çalıştığınız insanlara özerklik, ustalık ve amaç odaklılık doğrultusunda bir anlayış oluşturabilirsiniz.

Hayatınıza WRAP metodunu entegre edebilir ve pratik yaptıkça alışkanlık haline getirebilirsiniz. Beraber çalıştığınız veya gözlemlediğiniz bir insanın davranışıyla ilgili neyin nerede yaşandığını, gerekçesiyle, size hissettirdikleriyle ve anında dile getirmeniz için sizce bir engel var mıdır?

29 Kasım 2020 Pazar

Geri bildirim mi, ileri bildirim mi? (Part 1)

İş hayatında performans ve gelişim için literatürde ezelden beri geri bildirim önemli bir araç olarak kabul edilir. Bu doğrultuda bir çok kurum sistemsel düzenlemeler eşliğinde performans değerlendirmeleri kapsamında ast-üst birlikteliklerinde geri bildirim verilmesini teşvik etmeye çalışır, 360 derece kapsamında bir çalışanla ilgili iş ortamındaki bir çok çeşitli paydaştan çok yönlü geri bildirim alınması için kurgular yapar, anlık mobil geri bildirim uygulamalarını hayata geçirir... 8 yıllık profesyonel iş hayatı deneyimimde çalışmış olduğum şirketlerdeki gözlemlerim ve izlenimlerim doğrultusunda özellikle Türk insanın karakteri ve kültürel mirasımız gereği kişilere geri bildirim verme konusunda kaçınan, çekimser davranan, üstesinden gelemeyen veya gerçekçi davranmadığımız kanaatini taşıyorum.

Geri bildirim kavramsal olarak geçmişle insanı yüzleştirdiği için yargılama hissiyatı uyandırıyor ve bir çok durumda geri bildirimi alan kişinin içselleştirmemesi veya saldırgan davranmasına yol açabiliyor. Bu yönde klişe haline gelmiş sandviç metodunu duymuşsunuzdur (olumluyla başlayıp araya olumsuzu sıkıştırıp olumluyla kapatmak). Bu yaklaşım açıkçası geri bildirimi veren kişide kalıplaşmış bir zihniyeti de beraberinde getiriyor ve otantik bir tutumun dışına çıkılmasını sağlayabiliyor.

Sizce de artık geçmişten ziyade gelecek odaklı bir ileri beslemenin zamanı gelmedi mi? Eğer bu anlamda hayata yönelik pratik tüyolarımı merak ediyorsanız bir sonraki yazımı da okumanızı tavsiye ederim. Sizlere W.R.A.P. yönteminden bahsedeceğim. Takipte kalın... :)

22 Kasım 2020 Pazar

Kadın çalışanların iş hayatında güçlendirilmesi

Türkiye'de (ve hatta dünya genelinde) kadınların iş hayatına kazandırılması ve aktif olarak katılımlarının sağlanması yıllardır iş dünyasının kanayan yarası olarak dikkat çekiyor. Her ne kadar bir çok araştırmada kadınların daha ağırlıklı olduğu fonksiyonlarda başarı, performans ve verimliliğin yüksek olması kanıtlansa da ne hikmetse ülke olarak burada fazlasıyla yol almamız gerektiği kanaatindeyim. Bu doğrultuda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kadınlarla ilgili bazı sözlerini anımsamakta fayda var;
  • "Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir."
  • "Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur."
  • "Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar."
Peki işveren perspektifinden nasıl kadın çalışan dostu bir kurum olunur? Bu doğrultuda ne gibi aksiyonlar hayata geçirilebilir? Gelin birlikte bu konuyu masaya yatıralım...
  • İletişim & İşbirliği: anbean platformunda W-Share seanslarına katılım, 3İK platformunda WoW seanslarına katılım, PERYÖN'ün "İş'te BirlİKte" projesine katılım, çeşitlilik elçilerinin belirlenmesi, CEO deklarasyonu, üniversitelerin kadın liderler zirvelerine katılım, sosyal medya paylaşımları, cinsiyet oranlarını içeren raporlamalar, çeşitlilik kapsamında yıllık plan
  • Özel programlar & inisiyatifler: kadın çalışanlar için mentorluk programı, kadın çalışanlara liderlik eğitimleri, kadın çalışanlara Networking etkinlikleri, aile içi şiddet programları, üretimdeki kadın çalışanlarla buluşmalar, kadın çalışanlardan oluşan spor takımları, bisikletli kadın inisiyatifi etkinlikleri, taciz vakalarında kadın çalışanların danışabilecekleri ve şikayette bulunabilecekleri bağımsız hat
  • Sağlık: Meme kanseri farkındalık aksiyonları, psikolojik ve tıbbi danışmanlık, yenidoğan bakım danışmanlığı, diyetisyen hizmeti, bebek bakım ve emzirme odaları, özel sağlık sigortası
  • Yan haklar & çalışma koşulları: kreş desteği / yuva yardımı, doğum yardımı, Giftbox, evden çalışma, esnek çalışma
  • Fırsat eşitliği: işe alımda kadın çalışan oranı hedeflendirmesi, terfilerde ve üst yönetimde kadın çalışan oranı hedeflendirmesi, performans süreçleri, eğitim & gelişim süreçleri, Toplu İş Sözleşmesi
  • Sosyal sorumluluk: kız öğrencilere burs desteği, çeşitlilik projeleri için bütçe, ihtiyaç sahibi anne ve kızlara kira desteği
Bu doğrultuda son olarak da KAGİDER & Dünya Bankası ortaklığında devreye alınan Fırsat Eşitliği Modeli (FEM) sertifikasyon sürecine kurum olarak dahil olmanızı öneririm.

16 Kasım 2020 Pazartesi

Hakemliğin hayata dair kazanımları (Part 2)

Yetkinlikler???

  • Soğukkanlılık: Saha içerisinde hakem kimliğimle kazanma hırsı olan ve zaman zaman adrenalini tavan yapmış oyuncu topluluğuyla karşı karşıyaydım. Bu durum dolayısıyla verdiğim kararlarda oyuncular tarafından itiraz ve tepkiye de yol açıyordu. Haliyle burada herkesi memnun etmem mümkün olmazsa da soğukkanlı bir yaklaşımla tarafları sakinleştirme becerisi kazanmam için fırsat oluşturuyordu.
  • Karar verme: Maçın her anında hakem rolünde tetikte olmam gerekiyordu. Sakin ve rahat giden bir karşılaşmada dahi maçın sonucuna etki edebileceğim bir pozisyon söz konusu olabilir çünkü. Bu unsuru düşünerek sürekli akışta kalmaya ve hızlı düşünüp karar vermeye odaklanıyordum.
  • Öngörü: Bir pozisyonun nasıl gelişeceği ve top ayağında olan futbolcunun bir sonraki hamlesinin ne olacağı ile ilgili kafamda sürekli senaryoların olması işimi kolaylaştırıyordu. Haliyle öngörülü davranıp buna göre oyun içerisinde pozisyon almaya gayret gösteriyordum.
  • Etkili iletişim: Hakem rolünde sahanın içerisinde ve dışında gözlerin üzerimde olduğunun bilincindeydim. Sahadaki oyuncular ve teknik kulübenin haricinde saha dışında seyirciler ile de sürekli iletişim halinde oluyordum. Burada oyunun dinamikliği ve hızı düşünülürse beden dili ve oyuna hakim duruş ile kendimle ilgili bir algı oluşturma eğilimindeydim. Zaman zaman saha içerisinde tansiyonun yükseldiği anlarda ise ikna edici ve açıklayıcı bir yaklaşımla oyunculara ve antrenörlerde güven uyandırmaya çabalıyordum.
  • Adil ve objektif yaklaşım: Hayat için en önemli değerlerimden bir adalet / hakkaniyettir. Bu değeri benimsememde hakemlik yıllarımın ciddi katkısı var. Saha içerisinde hakem kimliğimde herhangi bir ön yargı ve manipülasyondan uzak tarafsızlık ilkesini esas alırdım. Yanlış kararlar elbette olabiliyordu, önemli olan bunların kasıtlı yapılmamasıydı.
  • Özgüven: Hakem olarak çıktığım her maç bana deneyim kazandırıyordu. Bu da zamanla saha içerisinde özgüvenli bir tutum göstermeme vesile oluyordu. Kendimden emin bir duruş sergiledikçe sahadaki aktörler tarafından verdiğim kararlar da daha fazla kabul görüyordu.
  • Özdisiplin: Süreklilik sağlayan bir hakemlik serüveni haliyle benim daha disiplinli yaşamamı da sağlıyordu. Zaman yönetimi, fitness, planlama, oyun kurallarındaki değişikliklerin takibi gibi unsurlarda daha hassas yaklaşıyordum.

8 Kasım 2020 Pazar

Hakemliğin hayata dair kazanımları (Part 1)

Almanya'da yaşadığım zamanlarda 14 yıl boyunca aralıksız Almanya Futbol Federasyonu'na bağlı olarak lisanslı hakemlik yaptım. Bu dönemde yaşım gereği önce gençler, daha sonra da yetişkinler seviyesinde hem orta hem yardımcı hakem olarak görev aldım. İlk 4 yıl hakemliği - aynı zamanda bir futbol kulübünde aktif olarak oynadığım için - futbolcu kimliğimle de beraber yürüttüm. Gel zaman, git zaman hakemlik yapmanın çok daha keyifli ve benim karakterime yatkın olduğunu keşfettikten sonra futbolculuğu (tabi bir diz sakatlığım da vesile olmuştur) noktalayıp hakemliğe daha fazla odaklanmaya karar verdim. Tabi, bu sadece bir defaya mahsus hakemlik lisansını elde etmek için kurs ve sınavlardan ibaret bir yolculuk değil. Hakemliğin benim yetkinlik gelişimime sağladığı katkı ve çeşitli faydalarını bu mini yazı serisinde sizlerle paylaşmak isterim.

Faydalar??? 

  • Bundesliga maçlarına ücretsiz bilet: Almanya'da resmi statüde aktif olan tüm hakemler DFB organizasyonunda diledikleri futbol maçına ayrılan hakem kontenjanı dahilinde serbest giriş yapma hakkına sahip oluyorlar. Bu ayrıcalık hiç kuşkusuz bir çok futbolsever hakem arkadaşımızı cezbeden bir etken.
  • Spor: Sağlıklı yaşam kapsamında hayatınıza hakemlikle birlikte düzenli sportif aktivite de girmiş oluyor. Orta hakemlerin (özellikle yardımcı hakemler olmadığında) saha içerisinde pozisyonlara ve topa yakın olmak adına belki de bir çok futbolcudan daha fazla efor sarf ederek koşmaları gerekiyor. Bu durum sizin aynı zamanda bedensel olarak da zinde kalmanızı sağlıyor.
  • Hobi: Futbolsever bir insan olarak futbol oyununun içerisinde aktif olarak yer alarak hakemliği hobinize dönüştürebiliyorsunuz. Özellikle futbol oyun kuralları ve tartışmalı pozisyonlarla ilgili yorumlara bakış açınızda zamanla daha fazla farkındalık oluşuyor.
  • Networking: Yaşamış olduğunuz kent ve civar bölgelerde futbol camiasının içerisinde hakem olarak kişisel tanınırlığınız ve bilinirliğiniz de artmış oluyor. Zaman zaman sahadaki aktörler ve izleyiciler tarafından sevilmeyen bir rolde olsanız da hakem kimliği size yıllar içerisinde ciddi bir ilişki ağını da beraberinde getirmiş oluyor. Hatta bir ara düzenli olarak resmi maçların dışında Networking kanalıyla hobi / şirket takımlarının maçlarında da düdük çalıyordum. 
  • Maddi kazanç: Her hafta 2 maçta hakem olarak görev aldığınız takdirde akaryakıt desteğiyle birlikte sizi tatmin eden bir maddi getiri de söz konusu oluyor. Tabi elde ettiğim parasal kazancın Almanya'da profesyonel liglerde hakemlik yapan kişilerle kıyaslandığında lafı bile olmaz. :)

1 Kasım 2020 Pazar

Takımlar için metotlar (Part 14) - Favori fotonuz

Amaç: Katılımcıların kendilerini fotoğraflar eşliğinde tanıtmaları

Akış: Çalıştay öncesinde her katılımcının kendisiyle ilgili max. 3 fotoyu hazır tutmaları istenilir. İdealde bu fotolar yansıtıcı eşliğinde gösterilir veya sanal ortamda ekran üzerinden paylaşılır. Bununla birlikte ilgili katılımcıdan fotolarla ilgili hikaye ve seçim tercihine yönelik nedenini anlatması beklenir.

Akılda kalsın: Moderatör duruma göre katılımcılardan belli bir temaya özgü fotolarını hazırlamalarını isteyebilir (örn. değişim, şans, kalkınma). Bu metodun katılımcıların kişilik özellikleriyle ilgili iç görü sağlaması söz konusu olabilir. Özel unsurları içerdiğinden dolayı bu egzersiz uzun süredir birlikte çalışan ekipler için özellikle tavsiye edilir.

Araçlar: Katılımcıların fotoları, yansıtıcı cihaz ve diz üstü bilgisayarı

31 Ekim 2020 Cumartesi

Yetenek kazanımı tüyolarına hazır olun! (Part 5)

14) Her zaman ve her yerde işe alım not defterinizi kullanın

Lider veya İK profesyoneli kimliğinizde her an işe alım modunda olmalısınız. Yanınızda her daim (dijital) bir not defteri bulundurup bir kişiyle tanıştığınızda gelecekte şirketinizin potansiyel çalışanı gözüyle notlar alabilirsiniz. Bu kişilerle düzenli iletişimlerle arayı sıcak tutabilirsiniz (örn. WhatsApp kanalıyla). Olası bir iş fırsatı söz konusu olduğunda bu kişileri haberdar edebilirsiniz.

15) Freelancer kimliğindeki insanları tam zamanlı çalışanlara dönüştürün

Başarılı Freelancer'leri bir süre sonrasında şirketinize kadrolu çalışan olarak kazandırabilirsiniz. Serbest çalışanlar elbette özgürlük, esneklik ve yüksek gelir düzeylerini önemsiyorlar. Öte yandan maaşlı çalışan statüsünde elde edecekleri avantajlardan mahrum kalıyorlar (örn. sabit gelir, izin ve hastalıkta ödeme sürekliliği, işten çıkarılma güvencesi, uygun sağlık sigortası, ailenin sağlık sigortası kapsamına alınması, emeklilik güvencesi, ikramiye ve prim ödemeleri). Bu unsurların dışında Freelancer olan kişileri tam zamanlı çalışanlar olarak ikna etmek sizin elinizde. Bu kişileri ekibinizin değerli bir parçası olduğunu hissettirebilirsiniz (örn. takım birlikteliklerine, şirket etkinliklerine ve toplantılara dahil ederek). Bu kişilere aynı şirket çalışanlarınızda olduğu gibi geri bildirim verebilirsiniz. Şirketinize kendilerini ait hissetmeleri için bu kişilere bir çalışma ortamı hazırlayabilirsiniz (örn. şirketinizin ofislerinde çalışma olanağının sunulması). Beraberinde serbest çalışanların hem kurumunuzla hem şirketinizin ürünleriyle duygusal bir bağ kurmasına zemin hazırlayabilirsiniz, dolayısıyla bu kişilerin şirketinizden kopmalarını zorlaştırmak mümkün olabilir. Ayrıca kurumunuzun liderlik stili, genel ekip ruhu ve ürünleriniz Freelancer'ler tarafından benimsenmişse uzun vadeli olarak şirketinizle işbirliği içerisinde olmayı düşünmeleri söz konusu olacaktır. Dolayısıyla bu tür kişilere yönelik girişimciliğin avantajlarını minimize etmek açısından neleri özellikle önemsediklerini sorabilirsiniz ve tam zamanlı çalışma statüsünde bu beklentilerini karşılamayı deneyebilirsiniz. Örneğin bir serbest çalışan esneklik ve özgürlüğüne değer veriyorsa ve çeşitli projeler ve ekiplerle birlikte çalışmayı tercih ediyorsa bu durumda kendisini haftanın 3 günü şirketinizde görevlendirebilirsiniz. Haftanın geri kalan 2 çalışma gününde ise bu kişi halen girişimcilik faaliyetlerini sürdürebilir. Bu iş ilişkisiyle birlikte Freelancer'in sosyal güvencesi (sağlık, emeklilik) şirketiniz tarafından üstlenilmiş olacaktır.

 

24 Ekim 2020 Cumartesi

Working Out Loud (Part 13) - Değişime açık olmak

Değişime karşı kalıplaşmış bir isteksizlik mi var? Halbuki uzun vadede değişimin yaratacağı pozitif bir etki söz konusu olabilir. Beyninizdeki engel tuşu henüz devreye girmeden önce küçük ve basit bir adımla hedefinize giden yolda başlayabilirsiniz (örn. koşu bandında 15 dakika koşmak yerine koşu bandına çıkmak bile mümkün). Değişime karşı direnç göstermemek için tüm süreci bir öğrenme hedefi bazında çerçeveye alabilirsiniz. İyiden öte mükemmele kanalize olmakta fayda var.

1 dakikadan kısa bir sürede yapabilecekleriniz: Zamanla geliştirmeye çalıştığınız pozitif alışkanlıklarınızı gözünüzde canlandırabilirsiniz (örn. diş ipliği kullanmak, piyano çalmak, düzenli egzersiz yapmak). Hedeflerinize ulaştığınız veya başaramadığınız zamanları düşündüğünüzde ne gibi bir fark ortaya çıkıyor?

5 dakikadan kısa bir sürede yapabilecekleriniz: Akran desteğinden değişim çabanız içerisindeki inişler ve çıkışlar esnasında yararlanmanız tavsiye edilir. Yapılandırılmış ustalık serüveninizde size olumlu, eleştirel olmayan desteğin insanlar tarafından gelebileceğini aklınızda bulundurmakta yarar var. Dilerseniz rahatlıkla fikir alışverişinde bulunabileceğiniz bu tür insanların isimlerini yazabilirsiniz.

18 Ekim 2020 Pazar

Takımlar için metotlar (Part 13) - Sosyometri

Amaç: Katılımcıların kendilerini belli bir sıra halinde dizilerek tanıtmaları

Akış: Moderatör katılımcılarla bir araya gelmeden önce bir ip veya koli bandıyla yerde uzun bir çizgi oluşturur. Çizginin bir ucuna + işaretli, diğer ucuna ise - işaretli birer kart yerleştirilir. Akabinde moderatör vereceği direktifler doğrultusunda tüm katılımcıların bu çizgi boyunda sıralanmalarını rica eder (örn. "Yaşınıza göre sıraya girebilir misiniz? + daha büyük, - daha küçük yaş demek."; departman bağlılığına göre, çalıştaya yönelik ilgi / istekliliğe göre)

Akılda kalsın: Bu metodun katılımcılar arasında bir hareketlilik kazandıracağı kesin. Bazı sorularda uzun süredir birlikte çalışan ekiplerin bile kendi içlerinde koordine olmaları gerekebilir. Bu durum şaşırtıcı anlara sahne olabilir (örn. "Sen orada mı doğdun? Bunu hiç bilmiyordum."). Bu arada moderatörün kilo sorusunu gündeme getirmemesi tavsiye edilir. :)

Araçlar: İp (bir kaç metre düzeyinde), koli bandı, 2 adet kart

17 Ekim 2020 Cumartesi

Yetenek kazanımı tüyolarına hazır olun! (Part 4)

11) İlanınız içerisinde Call-to-Action telefon numarasına yer verin

Adayları potansiyel müşterileriniz gibi düşünebilirsiniz. Bir müşteriye kontağa geçmesi ve ürün hakkında bilgi almak için iletişim bilgilerinin verilmesi gayet olağan kabul ediliyor. Bu şekilde müşteriyi satış tüneline çekmeniz mümkün oluyor. Aynı perspektifte ilanlarınızda doğrudan ilgili bölüme yönlendiren telefon numarasının bulunması ve ilgi duyan kişilerin aramaya teşvik edilmesi kulağa nasıl geliyor?

12) Adayları ve yetenekleri aynı müşteriler gibi kazanın

Gelecekteki potansiyel çalışanlarınızı müşteri perspektifiyle değerlendirdiğinizde aynı şekilde ele almanız mümkün olur. Yeni müşteri kazanımı için pazarlama ve satış ekiplerinizi başarıya götüren hangi stratejiler mevcut? Bu bakış açısını aday ve yetenekler için de yansıtabilirsiniz.

13) Adaylara mülakat esnasında hangi unvanı istediklerini sorun

Çalışanlara arzu ettikleri unvanı vermek bir adayı şirkete kazandırmanın en basit yollarından biridir. Bir çok firmada henüz pozisyon doldurulmadan önce unvan çoktan bellidir ve çalışan bu duruma razı olmak zorundadır. İşte bu sizin şansınız... Yeni çalışanınıza istediği ve gurur duyacağı unvanı sunabilirsiniz. :)

10 Ekim 2020 Cumartesi

Working Out Loud (Part 12) - Blog ve kaynaklarla yapılandırılmış ustalık

İyi olmak yerine çok iyi olmaya odaklanmanızda fayda var. Çeşitli araştırmalara göre performans yerine iyileştirmeye vurgu yapıldığında etkililik ve özgüven anlamında belirgin bir fark gözlemleniyor. Aşamalı ve kendi hızınızı belirleyebileceğiniz pratikler sayesinde hem diğer kişilere destek olabilir hem de geri bildirimlerden beslenebilirsiniz. Yapılandırılmış ustalık yeni gelişim kabiliyeti elde etmek için oldukça etkili bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Bir fobinin üstesinden gelmek için yapılandırılmış ustalık çerçevesinde belli bir hedefe giden süreci izlemeniz size ilerleyen zamanlarda farklı hedefleri denemeniz için özgüven kazandıracaktır.

Bir dakikadan daha kısa bir sürede yapmanız üzere yakın zamanda okuyup ve öğrenim anlamında size destek olan 3 kaynağı düşünebilirsiniz. Bunun üzerine twitter aracılığıyla bu içerikleri yazan kişileri aratabilir ve takip etmeye başlayabilirsiniz.

Eğer 5 dakika kadar vaktiniz varsa en azından bir bloga kayıt olabilirsiniz. Örneğin workingoutloud.com/blog mail adresine kayıt yaptırdığınızda Working Out Loud ile ilgili haftalık paylaşımlar alabilirsiniz. Ya da hedefleriniz ve ilgileriniz doğrultusunda ilham alabileceğinize inandığınız farklı blogları keşfetmeye çalışabilirsiniz.

7 Ekim 2020 Çarşamba

Takımlar için metotlar (Part 12) - 5 yıl, tek kelime

Amaç: Her katılımcının yaşadığı her 5 yılı için sadece bir kelime dile getirmesi

Akış: Bu metot hem basit oluşu hem de ciddi derinlik uyandırması nedeniyle dikkat çekiyor. Katılımcıların yaşadıkları her 5 yıllık zaman dilimini tek bir kelimeyle özetlemeleri kulağa nasıl geliyor? Öncesinde moderatörün kısa bir hazırlık yapılması için tüm katılımcılara zaman tanıması söz konusu olur. Burada tercih edilen kelimelerin yavaş bir tempoda diğer katılımcılarla paylaşılması idrak edilmesi açısından önemli bir unsur. Normal şartlarda katılımcılardan biri minimum seviyeye indirgemiş yaşam deneyimini paylaştığında dikkatli bir sessizlik olması beklenir (örn. İstanbul, okul, yüzücü, lise, İşletme, Analist, Ayşegül, Salda Gölü, Olcayto, yerleşme).

Akılda kalsın: Bu yöntem oldukça şaşırtıcı iç görülere açık. Kişilerin yılları içeren zaman dilimlerini nokta atışı şekilde ifade etmeleri amaçlanıyor. Zira kelimelerin seçimi dahi katılımcının kişiliğine yönelik öz ve ilginç bulgular ortaya çıkarabilir.

Araçlar: hiç bir şeye ihtiyaç yok

4 Ekim 2020 Pazar

Yetenek kazanımı tüyolarına hazır olun! (Part 3)

7) Potansiyel stajyerlere ulaşmak için üniversitelerin kariyer portallerini kullanın

Bir çok üniversite ve meslek yüksek okulunun kariyer platformlarında ilanlarınızı yayınlayabilirsiniz. Bu vesileyle üstelik doğrudan öğrencilere ulaşma fırsatınız söz konusu olur.

8) Öğrencileri hedefleyen ilanlarınızı sömestr başı ve sonunda yayınlayın

Bu zaman dilimlerinde öğrencilerin staj deneyimlerine daha uygun ve istekli olduğunu bilmenizde fayda var.

9) Hedef odaklı algoritma sayesinde LinkedIn kanalıyla uygun kişilere erişin

Bu platform ve sistem aracılığıyla yetkinlik bazlı hedeflediğiniz profilleri görüntüleyebilirsiniz. Aynı zamanda yeni iş fırsatlarına açık olan kişilere ulaşmanız da mümkün olur.

10) Ürünlerinizi iş fırsatlarınızın iletişiminde kullanın

Potansiyel adaylarınızı yenilikçi yaklaşımlarla şirketinize yönelik nasıl cezbedebilirsiniz? Özellikle ürünlerinizin kullanıcısı / tüketicisi olan kişilere işveren perspektifinden erişiminiz çok daha olanaklı. Şirketinizdeki iş fırsatlarına yönelik mevcut ürünlerinizi dahil ederek yeteneklere ne gibi mesajlar verebilirsiniz? Burada yaratıcılığınızda sınır yok. :)

2 Ekim 2020 Cuma

Takımlar için metotlar (Part 11) - Farklı bir kişi olursam...

Amaç: Katılımcıların kendilerini farklı bir kişi olarak tanıtıp kendileriyle ilgili yorum yapmaları

Akış: Her katılımcı gizli olarak kendisini tanıyan 2 kişinin ismini not eder (örn. spor eğitmeni, eş, yönetici). Tanıtım turunda kendisi hakkında not ettiği kişiler perspektifinden görüş bildirmeye başlar (örn. Ali ayda bir idmanlara geliyor ve maç esnasında sürekli ofsaytta duruyor). Bunun üzerine toplantıda yer alan diğer katılımcılar burada hangi role ilgili kişinin büründüğünü tahmin etmeye çalışırlar. Bu informal tanıtım yönteminde insanlarla ilgili bambaşka iç görüler elde edilmesi sağlanabilir.

Akılda kalsın: Bazı kişiler bu kapsamda önemli bir taklit yeteneğine sahip olabiliyorlar ve örneğin partnerlerini / annelerini yansıtabiliyorlar. Bu durum bazı komik sahnelere yol açabilir. Ekip birbirini tanıyor olsa bile bu metot aynı zamanda perspektif değişikliği sağladığından dolayı moderatörün katılımcıları tanıması için yararlı olabilir.

Araçlar: Kartlar & kalemler

1 Ekim 2020 Perşembe

Yetenek kazanımı tüyolarına hazır olun! (Part 2)

4) İlanınızı standart formatlardan ayrıştırın

İlan içerisinde ürünlerinizin veya ilgili ekibin görselini kullanabilirsiniz. Ayrıca şirket videonuzun, YouTube kanalınızın ve/veya sosyal medya mecralarınızın linklerine yer verebilirsiniz. İlanınızın yaratıcı olması adına içeriği şirket kurucunuzun veya CEO'nuzun yeni bir çalışana mektup yazdığı şekilde uyarlamanız nasıl olurdu? :)

5) İlan içeriğini kişiselleştirmeye özen gösterin

İlanda yer verilen görevler / sorumluluklar, genel nitelikler, şirkete yönelik bilgiler ve yan faydaların potansiyel adaylarınızda farkındalık yaratmasını sağlamanız önemli. Kiminle çalışmak istiyorsunuz? Kişide ne tür yetkinlikleri arıyorsunuz? Gelecekte ne tür işlerle meşgul olacak? Şirketiniz maaş haricinde ne tür imkanlar sunuyor?

6) Önemli rolleri uzun dönem stajyerlerle doldurun

Daha uygun ve motive genç yetenekleri bu anlamda değerlendirmeniz akla yatkın değil mi? Bu sayede uzun soluklu bir birlikteliğin ve işbirliğinin önünü de açmış olabilirsiniz.

27 Eylül 2020 Pazar

HomeOffice Hero olmaya hazır mısınız?

Mart 2020 ile birlikte COVID-19'un biz dünyalıların bir anda hayatımıza girmesiyle önceleri sözde kalan VUCA kavramının vücut bulmuş haliyle kendimizi evlerimizde bulduk. Eve sığan hayatlarla beraber çalışma şeklimizde ağırlıklı olarak HomeOffice modeline döndü.

HomeOffice'de başarıyı sağlayan faktörler peki neler?

  • networking
  • şeffaf iletişim
  • katılım & dahil olma
  • çeviklik
  • güven
HomeOffice ortamında kendimizi nasıl organize etmeli?
  • kendimize ve başkalarına yönelik farkındalıkla
  • daha az, kısa, yoğun içerikli, odaklı ve zorlayıcı toplantılarla
  • yaptığımız işi görünür kılarak
  • dijitalde olsa da birbirimize daha insani yaklaşarak
  • iş dünyasının tiyatrosundan ziyade gerçek yaşamdan esintiler sunarak
Peki nasıl bir liderlik yaklaşımı göstermeli?
  • istişare ve iletişimi koparmayarak
  • Zoom, Skype, MS Teams gibi dijital mecraları kullanarak
  • güven duyarak
  • sorumluluk verip yetkilendirerek
  • informal paylaşımlarda bulunarak
  • empatik ilgi göstererek
  • oyun alanı bırakarak
  • bilinçli görev dağılımı ve bilgi akışı sağlayarak
  • geri bildirimi sürekli kılarak
Ekip halinde uzaktan nasıl çalışmalı?
  • asenkron
  • değişken zaman dilimleriyle
  • ofis olmaksızın
  • mutfakta, salonda, çalışma odasında, çocuk odasında, kısacası dilediğiniz her yerde :)
  • ütü masasını alternatif olarak kullanarak
  • sanal görev panosu aracılığıyla
  • planlanmış sanal kahve molaları eşliğinde
  • ev ortamında diğer aile bireylerinin varlığını içselleştirerek

26 Eylül 2020 Cumartesi

Working Out Loud (Part 11) - Your Contribution Checklist II

İnsanları tanıştır: WOL çember kılavuzu içerisinde 8. haftada yer alan bir egzersiz olduğunu belirtmekle beraber her iki tarafla olası bir tanıştırma öncesinde istişare etmenizde fayda var. Bir dakika fazla zamanınızı ayırarak birbiriyle tanıştırmayı düşündüğünüz kişilere öncesinde sormak hiç sormadan hareket ederek potansiyel bir tepkiyle karşılaşıp sonrasında özür dilemek zorunda kalmaktansa daha tercih edilebilir olsa gerek, değil mi?

Geri bildirim teklifinde bulun: Yeryüzünde eleştirel geri bildirimin oldukça yoğun olduğu bir gerçek. Bizlerin tek yıldızlı yorumlara veya yıkıcı geri bildirimlere ihtiyacı yok. Bunun yerine bu doğrultuda katkı sağlamak adına takdir, bağlam ve değer üçgeninde ilerleyebilirsiniz. "Değer" kavramı söz konusu olduğunda geri bildiriminize "ve" ile devam edebilir veya karşı taraftaki kişiyi bir konuyu keşfetmeye davet eden bir soru yönlendirebilirsiniz. Emin olun, bu sözlü yaklaşımda geri bildirim verdiğiniz kişi kendini savunmaya geçmeyecektir.

Örnekler vermek gerekirse; 

"Kitabını çok beğenerek okudum ve gelecekte bunun sesli versiyonu da çıksa gerçekten harika olur."

"Bu söyleşiye bayıldım. Peki işlerin bu kadar iyi gitmediği zamanlar için geçmişten örneklerin var mı?"

Öte yandan geri bildirim verirken ses tonunuzun da etki eden bir unsur olduğunu vurgulamakta fayda var. Daha informal, destekleyici ve mütevazı olsa karşı tarafın bakış açısı nasıl olur acaba? :)

Devam eden çalışmalarınızı paylaşın: Burada anahtar niteliği taşıyan yaklaşım, insanların ne bekleyebileceklerini bildirmektir. Öneri olarak bir blog içeriğinde çalışmanızı gündeme getirebilir ve okuyucularınızdan iç görü isteğinde bulunabilirsiniz. Devam etmekte olan çalışmalarınızı paylaşmanızın olağanüstü faydasını görebilirsiniz. Neticede elde edeceğiniz geri bildirimler doğrultusunda işinizi geliştirebilir, bağlantılarınız sizi farklı fikirlere yönlendirebilir ve daha önce aklınıza gelmeyen imkanlarla karşılaşabilirsiniz.

Deneyimlerinizi paylaşın: Buradaki paylaşımlarınızı iş bazlı konuların dışında da yürütebilirsiniz. Bazen özel olarak değerlendirdiğiniz konu başlıklarını gündeme getirirken ağınızdaki insanlarla pozitif ilişki kurmanıza da yol açabilir. Bu doğrultuda yine gayrı resmi, yardımsever ve alçakgönüllü bir tonda hareket edebilirsiniz.

Özgün fikirler sunun: En zor madde son aşamada yer alıyor. Devam eden çalışmaların paylaşılması her ne kadar güç olsa da bitmemiş ve mükemmeli hedeflememesi nedeniyle anlaşılır bir tarafı var. Lakin "bittiği" varsayılan bir şeyi iletmek cesaret gerektirir. Mantık perspektifinden durumu ele alacak olursak fikirlerinizi paylaşmanız sonucu okuyucularınızdan gelecek geri bildirimler sonrası doğrulama veya iyileştirme için bir zemin oluşabilir. Fikrinizi kendinize saklamaktansa bu yolla daha fazla katma değer elde etmeye ne dersiniz? :)

20 Eylül 2020 Pazar

Working Out Loud (Part 10) - Your Contribution Checklist I

Working Out Loud kavramı hiç bir beklentiye girmeksizin katkı unsurundan oldukça besleniyor. Bu doğrultuda günümüzde - belki de farkında olmayarak - başka bir insana sunabileceğimiz o kadar fazlı katkı sağlama fırsatımız var ki, bir çoğunu hayatın akışı içerisinde göz ardı edebiliyoruz. Gelin, hep birlikte 10 maddelik "Contribution Checklist" üzerinden geçelim...

  • Dikkat sunmak: Dikkatinizi çeken bir kişiyi dijital mecralarda araştırabilir ve takip edebilirsiniz. Sizin açınızdan hem çok zahmet gerektirecek bir eylem değil, hem de o kişiyle ilişki seviyenizi "O kişi benim varlığımdan haberdar değil" boyutundan "Belki benim ismim dikkatini çekebilir" tarafına taşıyabilirsiniz.
  • Takdir gösterin: Bu kişinin bir içeriği veya paylaşımını okuyup - hoşunuza gittiği takdirde - beğenebilirsiniz. Tabi postu beğenmediyseniz "Like" tıklamanıza gerek yok. :)
  • İlginç veya yararlı kaynakları paylaşın: "İlginç" veya "yararlı" esasında gerçek anlamda sizin önemsediğiniz ve değer verdiğiniz anlamını taşıyıp diğer insanların da yüksek ihtimalle gözünden kaçırabileceği durumu taşıyor. Burada kasıt haberler, pop kültürü ve kedi videosu paylaşımları değil. İnsanları çok sık paylaşım bombardımanına tutmamakta dikkat edilmesi gereken bir başka unsur. Bazı insanlar "Paylaşım önemsemektir" ifadesini çoğunlukla kullanıyor. Dozu kaçtığında "Fazla paylaşım önemsizdir" halini alabilir. Link paylaşımı konusunda sınır yok neticede.
  • Soru sor: Yönlendireceğiniz soruların aşağıdaki 3 kriteri sağlamasına özen gösterebilirsiniz.                                                                                                                   --> Gerçek anlamda cevabını bilmediğiniz                                                                         --> Google üzerinden cevabını bulamayacağınız                                                               --> Başka kişilerin de sorunun cevabıyla ilgilenmesi
  • Soruyu cevaplandır: Bu aşamada empatik yaklaşım gösterebilirsiniz. Diğer insanlar benim övündüğümü mü düşünüyorlar? Ya da her şeyi bilen? Veya küçümseyen? Bir cevap sunduğunuz takdirde ses tonunuzun informal, destekleyici ve mütevazı olmasını sağlayabilirsiniz. Vermiş olduğunuz cevabın tek cevap niteliği taşımadığını göstermeye çalışabilirsiniz. Farklı cevap seçeneklerine ve olanaklara açık olduğunuzu yansıtmanız önemli olur (örn. kendi perspektifinizin yanlış olabileceği, başka kişilerin deneyimlerinin çok farklı yönde seyredebileceği).

16 Eylül 2020 Çarşamba

Takımlar için metotlar (Part 10) - Toplantıya geç kalınca...

Amaç: Sanal platformda toplantı öncesi küçük bir şakanın yapılması

Akış: Planlanmış olan bir dijital ortamdaki toplantıya katılımcılardan bir kişi geç kaldığı takdirde hali hazırda bekleyenler bu sürede ufak çaplı bir şaka düşünebilirler. Örnek vermek gerekirse;

  • Beklenilen son katılımcı sanal toplantı odasına giriş yaptığında diğer kişilerin hiç biri hareket etmeksizin ve sanki görüntüleri ekranda donmuşcasına karşılık verebilirler.
  • Sonradan dahil olan kişiye gecikmeli bir şekilde cevap verilmesini kendi aralarında kararlaştırabilirler.
Akılda kalsın: Bir kişiyle alakalı toplu bir şaka yaklaşımı olduğu için ekip bağının oldukça yüksek ve bu durumun ilgili kişi açısından da kaldırılabilir nitelikte olması önemli. Ayrıca farklı bir kişi de sanal platformdaki toplantıya geç kalmış olsaydı, aynı tabloyla karşılaşacağı hissiyatının verilmesinde fayda var.

Araç: Hiç bir şeye ihtiyacınızın olmaması ne güzel, değil mi? :)

15 Eylül 2020 Salı

Yetenek kazanımı tüyolarına hazır olun! (Part 1)

1) Headhunter tarafından size sunulan adayların niteliklerine gözü kapalı güvenmeyin

Yetenek avcıları size belirli bir kişiyi ilgili rol için ideal / mükemmel aday olarak lanse ettiğinde başlıca motivasyonlarının nitelikten ziyade nicelik olduğunu aklınızda bulundurmanızı tavsiye ederim. Olabildiğince fazla sayıda kişiyi yerleştirme amaçları bulunduğundan dolayı Headhunter'lerin zaman zaman adayların kalitesini göz ardı ederek size yönlendirmeleri pekala mümkün olabilir.

2) İlan içeriği için mevcut çalışanlarınızdan ilham alın

Hali hazırda şirketinizdeki aktif çalışanlarınıza firmada neleri özellikle sevdiklerini / hoşlandıklarını danışabilirsiniz. Buradan elde ettiğiniz iç görüleri ilan içeriğinde neden kullanmayasınız, değil mi? :)

3) Rekabet halinde olduğunuz kuruluşların ilan örneklerinden ilham almaya özen gösterin

Burada dikkatinizi çeken ilan içeriğinde olası iyileştirmeleri göz önünde bulundurarak rekabet halinde olduğunuz firmalardan kendinizi ayrıştırmaya ne dersiniz? Kendinizi potansiyel adaylarınızın yerine koyup hedeflediğiniz yetenekler için işveren marka unsuru olarak nelerin önemli olduğunu bilmenizde ayrıca yarar var.

13 Eylül 2020 Pazar

Working Out Loud ile görünür olmak (Part 9)

Birey olarak katkı sağladığınız takdirde daha çok insanla bağlantıya geçme olanağına sahip olabilirsiniz. İşinizi görünür kıldığınızda ilişki ağınızı genişletebilir, yaptığınız işin kalitesini yükseltebilir, daha verimli olabilir ve işinizden keyif alabilirsiniz. Bazı kişiler bitmiş ürünlerini sergileyerek, bazı insanlar ise devam etmekte olan projelerini anlatmayı tercih ederek işlerini görünür kılabiliyorlar.

Sosyal mecraları bir araç olarak düşünmelisiniz, bir amaç olarak değil. Bu tür platformları kullanmak zorunda değilsiniz. Sizin sanal ortamda gösterdiğiniz katkı sizin kimliğinize ve işinize olumlu etki sağlayabilir. Aynı şekilde erişiminizi genişletebilir ve sunabileceğiniz katkı setinizi zenginleştirebilir. Katkı setiyle ilgili kısıma bir sonraki Working Out Loud içeriğimde yer vermek istiyorum.

WOL metodu megafonla sesini duyurmak ve kişisel reklam yapmak anlamına gelmiyor. Daha ziyade kendinle ilgili bir armağan sunman, her hangi bir alkış beklemeksizin destek olman yatıyor. Varsayalım ki, bir kişi sizinle bir toplantı veya etkinlikte karşılaştı. Sonrasında sizinle ilgili daha fazla şey öğrenmek ve iletişim bilgilerinizi bulmak için web dünyasında araştırma yaptı. Siz bu durumda kendinizle ilgili nelerin keşfedilmesini arzu edersiniz? Dilerseniz sadece bir dakika zamanınızı ayırarak akıllı telefonunuz veya internete bağlanılan favori cihazınızla kendinizi taratabilirsiniz. Burada şahsınızla ilgili ortaya çıkan arama sonuçlarının başka kişiler tarafından ne derece görülmesini yeğlersiniz? En iyi diye adlandırabileceğiniz işler ne derece görünür durumda?

Bir sonraki adımda sadece 5 dakika sürecek şekilde ilgi ve hayranlık duyduğunuz kişileri web dünyasında aratabilirsiniz (ünlüler haricinde). Sanal dünyadaki varlıklarını nasıl değerlendirirsiniz? Sizce bu kişiler ve yaptıkları işler ne derece görünür boyutta?

6 Eylül 2020 Pazar

Bir Türk ve bir Alman asgari ücret ile neler alabilir?

Bugün farklı bir içerikle karşınızdayım. Başlıktan anlaşıldığı üzere Türkiye ve Almanya'da asgari ücretle geçim sağlayan bir vatandaşın alım gücünü karşılaştıracağım. Umarım ilginizi çeker.

Hali hazırda Türkiye'de aylık asgari ücret net 2.324 TL iken, Almanya'da 1.557 € seviyesinde. Sizler için otomobil, gıda ve elektronik eşyalardan oluşan 11 maddelik kıyaslama listesi derledim. Hep beraber göz gezdirmeye ne dersiniz? :)

  • Mercedes E200 (sıfır araç): TR 754.500 TL (325 x asgari ücret, yani 27 yıl boyunca harcamadan çalışma); DEU 48.000 € (30 x asgari ücret)
  • VW Polo Comfortline (sıfır araç): TR 160.000 TL (70 x asgari ücret); DEU 16.000 € (10 x asgari ücret)
  • 1 litre süt: TR 3,75 TL (1 asgari ücretle 620 litre); DEU 0,88 € (1 asgari ücretle 1.770 litre)
  • 1 litre ayçiçek (sıvı) yağı: TR 9,75 TL (1 asgari ücretle 238 litre); DEU 0,86 € (1 asgari ücretle 1.810 litre) --> yaklaşık 8 katı fark
  • 500 g siyah çay: çay yetiştiricisi olan TR 21 TL (1 asgari ücretle 109 paket); DEU 4 € (1 asgari ücretle 389 paket) --> yaklaşık 4 katı fark
  • 10'lu rulo tuvalet kağıdı: TR 19,95 TL (1 asgari ücretle 118 paket); DEU 2,95 € (1 asgari ücretle 528 paket)
  • 1 kg kırmızı et: TR 60 TL (1 asgari ücretle 39 kg); DEU 8-9 € (1 asgari ücretle 195 kg)
  • 10'lu bebek bezi: TR 75 TL (1 asgari ücretle 31 adet); DEU 18 € (1 asgari ücretle 86 adet)
  • PlayStation 4 oyun konsolu: TR 3.699 TL (1,5 ay çalışmalı); DEU 243 € (5 gün çalışmalı) --> yaklaşık 9 katı fark
  • Apple iPhone 11 / SAMSUNG Galaxy S20: TR 8.000 TL (3,5 ay çalışmalı); DEU 740 € (15 gün çalışmalı)
  • 7 kg yıkama kapasiteli BOSCH çamaşır makinası: TR 3.200 TL (41 gün çalışmalı); DEU 388 € (7 gün çalışmalı)
İlaveten evinizi yeni beyaz eşyalarla donatmak isterseniz Türkiye'de harcamadan 7 ay boyunca çalışmak zorundasınız, Almanya'da ise bunun karşılığı sadece 1 aylık çalışma.

3 Eylül 2020 Perşembe

Takımlar için metotlar (Part 9) - İp arkadaşlığı

Amaç: İki kişinin eşleşmesi, birbirleriyle tanışmaları ve sonrasında yanındaki kişiyi diğer insanlara da tanıtmaları

Akış: Moderatör birden fazla (mümkünse bir metre uzunluğunda) ipler hazırlar. Örneğin 8 kişilik bir katılımcı sayısında toplamda 4 adet ip yeterli olur. Bunları eliyle orta yerinden tutar ve uçlarını yere bırakır. Katılımcılar iplerin bir ucundan tutarlar. Moderatör tüm ipleri elinden bıraktığında her kişi ipin diğer ucunda tesadüf eseri bir partnere sahip olur. Bundan sonraki aşamada ikili olarak eşleşen partnerler bir kaç dakika içerisinde (belki daha önce hazırlanmış olan yapılandırılmış bir soru seti üzerinden) birbirleriyle tanışırlar. Akabinde her bir kişi az önce hakkında bilgi edindiği partnerini diğer katılımcılara anlatırlar.

Akılda kalsın: Eşleşme açısından bir kişi eksik olduğu takdirde moderatör de bu aktivitede katılımcı olarak yer alır. Bu metot aynı zamanda ikili egzersizler öncesinde eşleşmelerin belirlenmesi amaçlı da kullanılabilir.

Araçlar: bir metre uzunluğunda ipler (katılımcı sayısının yarısı kadar), tanışma amaçlı hazırlanmış soru seti


1 Eylül 2020 Salı

Active Sourcing tüyolarına hazır olun! (Part 5)

13) Ekonomik açıdan zor durumda olduğunu bildiğiniz şirketlerdeki çalışanlarla proaktif bir şekilde iletişim kurun

Bölgenizde ve çevrenizde mali açıdan zorluk yaşayan şirketleri öğrenmekte, bu doğrultuda gündemi sürekli takip etmekte fayda var. Bu tür kuruluşlarda bulunan potansiyel yetenekler göreceli olarak yeni iş fırsatlarına daha açık durumdalar. LinkedIn kanalı üzerinden burada radarınızda olan kişilerle iletişim sağlayabilirsiniz.

14) LinkedIn'in pek bilinmeyen fonksiyonunu kullanın

LinkedIn platformunda yer alan sesli mesaj opsiyonuyla potansiyel adayınızla iletişime geçebilirsiniz. İnsanlar gün içerisinde LinkedIn üzerinden bir çok yazılı mesaj alabiliyorlar. LinkedIn'de bulunan sesli mesaj uygulamasını ise bir çok kişi bilmiyor. Daha kişiye özel olması adına sesli mesajla hedeflediğiniz yetenekle bağlantı kurmak fark edilmenizi sağlayabilir.

15) Herkese açık bir tweet ile hedeflediğiniz kişinin dikkatini çekin

İstediğiniz adaya yönelik twitter platformunda herkese açık bir tweet üzerinden atıfta bulunabilirsiniz. Burada pekala bir görüşme teklifinde bulunabilirsiniz. Bu yaklaşımınıza olumlu cevap alabilmeniz oldukça yüksek.

30 Ağustos 2020 Pazar

Working Out Loud ile katkı sağlamak (Part 8)

Kişisel çıkar ve başkalarına yönelik ilgi tamamıyla birbirinden bağımsız motivasyon unsurları. Aynı anda her ikisi de sizlerde bulunabilir. Zaten insanlığa sunabilecek en değerli hediyelere sahipsiniz. Varlıklı ve başarılı bir risk sermayedarı olan Fred Wilson der ki: "Serbestçe verilen bir takım küçük hediyeler sayesinde çeşitlilikle dolu bir ilişki ağı ve daha fazla olanaktan yararlanabilirsiniz." İlk bakışta çok mantıklı gelmeyebilir ama ne kadar fedakar bir davranış gösterirseniz o denli bir ilişki size kazanımlar sağlayabilir.

Bir dakikalık bir zaman dilimi içerisinde bu doğrultuda LinkedIn veya twitter üzerinden bir kişiye atıfta bulunarak (@-mention) rahatlıkla dikkat çekebilirsiniz. İlgili kişi akabinde farkına vardıktan sonra bu jestinizi karşılıksız bırakmayabilir. Sizin bu yöndeki katkınız daha önce belki de hiç oluşmamış bir bağlantıyı ortaya çıkarabilir.

5 dakikanızı bile harcamadan farklı bir katkıda daha bulunmak ister misiniz? Halka açık bir şekilde LinkedIn veya twitter aracılığıyla bir kişiyi teşekkür edebilirsiniz. Halk açık bir şekilde geri bildirimde bulunmak bir kişinin yaptığı bir şeyi takdir etmeye değer bulduğunuzu gösterir. Bunu o kişiden ille de cevap / teşekkür almak üzere yapmazsınız, içinizden öyle geldiği için davranırsınız. Eğer o kişi size dönüş sağlayacak olursa, bunu da bonus olarak algılayabilirsiniz.

26 Ağustos 2020 Çarşamba

Takımlar için metotlar (Part 8) - Hızlı muhabir

Amaç: Katılımcıların konuyla ilgili Warm-Up gerçekleştirip birbirleriyle rahat bir atmosferde tanışmaları, toplantı / seminer gündemiyle ilgili bazı soruları cevaplandırmaları

Akış: Moderatör etkinliğin konusuyla alakalı yaklaşık 15 sorudan oluşan bir tanışma setini oluşturur. Örneğin zaman yönetimi adlı bir seminer için şu şekilde olabilir: "En son ne zaman kendini dar boğazda hissettin?" veya "Başarıyla uyguladığın bir zaman yönetimi metodundan bahsedebilir misin?" Katılımcılar farklı bir kişiye seçtikleri bir soruyu yönlendirir. Her iki kişide karşılıklı olarak birbirlerinin sorularını cevapladıktan sonra başka bir soru partneriyle devam ederler.

Akılda kalsın: Seans içerisinde bir kişi yalnız kalırsa moderatör de aktif olarak katılım sağlar. Soruların olabildiğince kısa bir şekilde cevaplandırılması tavsiye edilir.

Araç: Hedef sorularla hazırlanmış bir doküman

24 Ağustos 2020 Pazartesi

Active Sourcing tüyolarına hazır olun! (Part 4)

10) LinkedIn platformundan yoğun bir şekilde faydalanın

LinkedIn'in hali hazırda yüksek cevap oranları olduğu göz önünde bulundurulursa ve uluslararası düzeyde de çok çeşitli potansiyel adaylara erişimin mümkün olması nedeniyle bu platformda çok daha fazla vakit geçirmenizi tavsiye ederim. Özellikle MINT (matematik, enformatik, fen ve teknik) kökenli yeteneklerle LinkedIn üzerinden bağlantıya geçmeniz çok daha olası.

11) Adayda cazibe yaratmak için iletişim transferini kullanın

Potansiyel adayınızın size cevap olasılığını artırmanız mümkün. Kendisini ortak bir tanıdığınızın tavsiye ettiğini ve pozitif bir görüş dile getirdiğini öne sürmeniz bir bağ kurmanıza vesile olacaktır. Bu durum karşı taraftaki yetenekte hem ilgiyi yükseltecek, hem de cezbedici bir unsur olacaktır

12) Şirket temsilcisi olarak kendinizi LinkedIn'de ön plana çıkarın

LinkedIn aracılığıyla yetenek avcılığında sizi başarıya götürecek unsurlardan biri sizin de bu platformda görünür olmanız. Bazen burada özel yaşamınıza ilişkin paylaşımlar da yapmanız düşünülebilir. Potansiyel adayınızın ilişki ağında yer alan insanlarla öncesinde bağlantı kurabilirsiniz. Bu doğrultuda yetenekle irtibata geçtiğinizde ortak kişiler üzerinden ilerleme şansına sahip olacaksınız.

22 Ağustos 2020 Cumartesi

Working Out Loud - Smart exercises for Networking (Part 7)

Working Out Loud kapsamında en son yazımda ilişki ağının hayatımızın üzerinde oluşturabileceği etkileri üzerine bahsetmiştim. Bu konuyla bağlantılı hızlıca ve basit bir şekilde hayata geçirebileceğiniz iki egzersizi aktaracağım.

Bir dakika kendinize zaman ayırarak düzenli Network halinde olduğunuz insanları hafızanıza getirin. Aralarından bağlılık duygusu hissettiğiniz kişiler size ne anlam ifade ediyor? Bu kişilere yönelik yüksek güven unsuru, karşılıklı bilgi paylaşımı ve işbirliği sizce neden oluşuyor? Sizce burada belirleyici olan yaşadığınız deneyim midir?

En fazla 5 dakikanızı alacak şekilde kendinize basit bir LinkedIn profili oluşturun. Fotoğraf ve diğer detayları daha sonra zamanla ekleyebilirsiniz. Eğer halihazırda LinkedIn profil sahibiyseniz, kısaca bir gözden geçirmenizde fayda var. Ne derece güncelliğini koruyor acaba? Farklı kişileri araştırdığınızı düşünün. Karşınıza çıkmasını arzuladığınız ideal profil sizin mevcut LinkedIn profilinizle örtüşüyor mu? Belki LinkedIn dünyasına girmek istemiyor da olabilirsiniz. O halde bu platformu sanal ortamda bir kartvizitiniz olarak düşünebilirsiniz, bir çok insanda olan ve olması beklenilen.

20 Ağustos 2020 Perşembe

Takımlar için metotlar (Part 7) - ESVP (Explorer, Shopper, Vacationer, Prisoner)

Sanal dünyada bir çok katılımcının yer aldığı bir etkinlikte uygulama fırsatına sahip olabileceğiniz ESVP yöntemini merak ediyor musunuz? 

Amaç: Katılımcıların kişisel tutum ve bakış açılarının ortaya çıkarılması

Akış: Bir çalıştayda yer alan katılımcıların enerji ve ilgi seviyelerini tespit edebilmek için çok basit bir matris yaklaşımıyla ilerleyebilirsiniz. Katılımcıların - dilerlerse anonim olarak - etkinlik esnasında mod olarak kendilerini hangi kutuda konumlandırdıklarını işaretlemelerini veya etiketle yapıştırmalarını isteyebilirsiniz. "Explorer" noktasında yer alan kişi keşfe çıkmış gibidir. Çalıştaydan nasıl bir faydayla çıkabileceğine odaklanır. "Shopper" pozisyonunu alan kişi alışverişe çıkmış biri gibi çalıştay boyunca karşısına çıkabilecek olası fırsatları değerlendirmeye endekslidir. "Vacationer" adı üstünde günlük iş rutininin dışına çıkarak mola verdiği için halinden oldukça memnundur. "Prisoner" olarak etkinlikte bulunan kişi ise bu birliktelikte bir anlam bulamaz. Öte yandan katılmaktan başka bir seçeneği olmadığı için sonuna kadar sabretmek zorunda kalır.

Akılda kalsın: En fazla ortaya çıkan tutuma yönelik çalıştayı yöneten kişi bu durumu dile getirebilir ve tüm katılımcılarda farkındalık yaratabilir. Anonim olarak konunun ele alınmasının daha gerçekçi bir sonuç ortaya çıkaracağı tavsiye edilir.

Araçlar: Hazırlanmış matris şablonu, yapıştırıcı etiketler

18 Ağustos 2020 Salı

Active Sourcing tüyolarına hazır olun! (Part 3)

7) Instagram aracılığıyla akıllı bir şekilde bağlantı sağlayın

Instagram kanalıyla kişiye özel mesaj iletmek bildiğiniz üzere mümkün oluyor. Bu doğrultuda şirketinizin Instagram profilini de etiketleyerek dikkatinizi çeken potansiyel bir adayın paylaşımını yorumlamak ve sonrasında özel mesajlaşmaya yönlendirmek çok daha ilgi çekici olabilir.

8) Sosyal medyada bağlantı için doğru iletişim yaklaşımını kurun

Kısa paylaşımlar, yaratıcı bakış açısı ve emoji kullanarak potansiyel adayla iletişimi başlatabilirsiniz. Telefon veya online görüşme için fazla da uzatmadan planlama yapılmasında fayda var. Sosyal medya kanalıyla uzun ve romanvari yazışmaların çok da amacına uygun olmadığı belirtiliyor.

9) İlk temas için klasik kanallar olan mail ve telefonla haberleşmeyi aklınızda bulundurun

Görüşmeyi istediğiniz potansiyel bir adayın ismini Google aracılığıyla aratabilirsiniz. Emin olun, internet dünyasında ne kadar çok insanın mail adresi ve hatta telefon numarası gibi iletişim bilgilerinin yer aldığını görünce şaşıracaksınız. İlgili kişi bu durumun farkında olmayabilir, sizin için bağlantıya geçmek için ise ideal bir fırsat.

16 Ağustos 2020 Pazar

Siz nerede çalışmak istersiniz?

Ofis ve yerinde çalışma düzeninden sonra pandemiyle birlikte malum evlerimize kapandık ve Home Office artık hayatımızın bir parçası haline dönüştü. Her ne kadar evde de verimli çalışmanın mümkün olabildiğini deneyimlesek de ev ve şirket dışında da bir çok alternatif çalışma yeri mevcut. Mekan değişikliğinin rutin iş gününü daha yaratıcı kıldığı bir gerçek. Artık bize her yer ofis diyebilir miyiz?

1) Coffeeshop

Çınlayan fincanlar, müşterilerin mırıltısı ve canlı bir ortam eşliğinde çalışmak kulağa nasıl geliyor? Mis gibi taze kahve kokuları eşliğinde yüksek performans sergilemeye ne dersiniz? Şehrin her noktasında çeşitli cafe'lerin olduğu düşünülürse üstelik ulaşım kolaylığı da mevcut. Eminim ki bu cafe'lerin birinde siz de çalışmak için güzel bir köşe bulacaksınızdır.


2) Park

Herhangi bir parkta bulunan tahta masa veya çimlerin üzerinde kucakta laptop'unuzla çalışmak nasıl olurdu? Yaz ayları parklardaki temiz hava ve doğayla iç içe olmaya davetiye çıkarıyor haliyle. Güneş ışığından ekranınızın olumsuz yönde etkilenmemesi için tabi kendinize gölgelik bir yer bulmanız tavsiye edilir. Parkta ve doğada çalışmanın en güzel yanı ise tamamıyla ücretsiz olması. :)


3) Yazlık

Kim demiş yazlığın sadece tatil amaçlı kullanılabileceğini? :) Değişik bir ortam yaratarak kendi veya kiraladığınız yazlık evinizde çalışmak sizin verimliliğinizi artırabilir. Dağlık veya sahil ortamında hem manzaranın keyfini yaşayabilirsiniz, hem de şehir hayatının gürültüsünden uzakta olabilirsiniz. Tabi internet erişiminde sıkıntı yaşamamak adına kalacağınız yazlığın çok da ücra bir köşede olmamasında fayda var.


4) Ortak çalışma alanı (Co-Working-Space)

Ortak çalışma alanlarında farklı sektörlerden uzmanlarla karşılaşmak mümkün olabilir. Dolayısıyla Co-Working-Space olarak adlandırılan mekanlarda bulunmak iletişim ağınızı genişletmeniz için harika bir fırsat oluşturabilir. Değişik / Çeşitli insanların bu tür yerlerde bir araya gelebilecek olmasından ötürü ilham verici bir çalışma ortamı da pekala sağlanabilir. Genelde çalışma yerlerinin oldukça profesyonel bir şekilde donatılması da bir başka avantaj. Bu doğrultuda belli bir masrafa da katlanılması gayet olağan kabul edilebilir.


5) Kütüphane

"Sessizlikten güç doğar" diye bir deyim vardır. İş yaparken çevresinde çıt çıkmasını istemeyenler için sanırım kütüphaneler en ideal yer olsa gerek. Odaklanma ve konsantrasyonun doruk noktasına çıkması ve günlük hayatın kargaşasından sıyrılmanız için kütüphanede bir çalışma gününe ne dersiniz?


6) Tren

Uzun bir yolculuğa çıktığınızda tren içerisinde çalışmak da gayet makul bir tercih olabilir. Diğer yolcuların seslerini Noise-Cancelling tarzı kulaklıklarla kısabilir ve yolculuk esnasında geçilen manzaralar sizi yaratıcı düşünceye sevk edebilir. Ayrıca internet bağlantısı ve oturduğunuz koltukta bir masanın bulunmasıyla birlikte ortam bir anda mobil ofisinize dönüşebilir. :)


Peki bu kadar seçenek arasından sizin favori tercihiniz neresi olur?