Logo

Logo

29 Kasım 2020 Pazar

Geri bildirim mi, ileri bildirim mi? (Part 1)

İş hayatında performans ve gelişim için literatürde ezelden beri geri bildirim önemli bir araç olarak kabul edilir. Bu doğrultuda bir çok kurum sistemsel düzenlemeler eşliğinde performans değerlendirmeleri kapsamında ast-üst birlikteliklerinde geri bildirim verilmesini teşvik etmeye çalışır, 360 derece kapsamında bir çalışanla ilgili iş ortamındaki bir çok çeşitli paydaştan çok yönlü geri bildirim alınması için kurgular yapar, anlık mobil geri bildirim uygulamalarını hayata geçirir... 8 yıllık profesyonel iş hayatı deneyimimde çalışmış olduğum şirketlerdeki gözlemlerim ve izlenimlerim doğrultusunda özellikle Türk insanın karakteri ve kültürel mirasımız gereği kişilere geri bildirim verme konusunda kaçınan, çekimser davranan, üstesinden gelemeyen veya gerçekçi davranmadığımız kanaatini taşıyorum.

Geri bildirim kavramsal olarak geçmişle insanı yüzleştirdiği için yargılama hissiyatı uyandırıyor ve bir çok durumda geri bildirimi alan kişinin içselleştirmemesi veya saldırgan davranmasına yol açabiliyor. Bu yönde klişe haline gelmiş sandviç metodunu duymuşsunuzdur (olumluyla başlayıp araya olumsuzu sıkıştırıp olumluyla kapatmak). Bu yaklaşım açıkçası geri bildirimi veren kişide kalıplaşmış bir zihniyeti de beraberinde getiriyor ve otantik bir tutumun dışına çıkılmasını sağlayabiliyor.

Sizce de artık geçmişten ziyade gelecek odaklı bir ileri beslemenin zamanı gelmedi mi? Eğer bu anlamda hayata yönelik pratik tüyolarımı merak ediyorsanız bir sonraki yazımı da okumanızı tavsiye ederim. Sizlere W.R.A.P. yönteminden bahsedeceğim. Takipte kalın... :)

22 Kasım 2020 Pazar

Kadın çalışanların iş hayatında güçlendirilmesi

Türkiye'de (ve hatta dünya genelinde) kadınların iş hayatına kazandırılması ve aktif olarak katılımlarının sağlanması yıllardır iş dünyasının kanayan yarası olarak dikkat çekiyor. Her ne kadar bir çok araştırmada kadınların daha ağırlıklı olduğu fonksiyonlarda başarı, performans ve verimliliğin yüksek olması kanıtlansa da ne hikmetse ülke olarak burada fazlasıyla yol almamız gerektiği kanaatindeyim. Bu doğrultuda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kadınlarla ilgili bazı sözlerini anımsamakta fayda var;
  • "Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir."
  • "Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur."
  • "Dünyada her şey kadının eseridir. Kadınlarımız eğer milletin gerçek anası olmak istiyorlarsa, erkeklerimizden çok daha aydın ve faziletli olmaya çalışmalıdırlar."
Peki işveren perspektifinden nasıl kadın çalışan dostu bir kurum olunur? Bu doğrultuda ne gibi aksiyonlar hayata geçirilebilir? Gelin birlikte bu konuyu masaya yatıralım...
  • İletişim & İşbirliği: anbean platformunda W-Share seanslarına katılım, 3İK platformunda WoW seanslarına katılım, PERYÖN'ün "İş'te BirlİKte" projesine katılım, çeşitlilik elçilerinin belirlenmesi, CEO deklarasyonu, üniversitelerin kadın liderler zirvelerine katılım, sosyal medya paylaşımları, cinsiyet oranlarını içeren raporlamalar, çeşitlilik kapsamında yıllık plan
  • Özel programlar & inisiyatifler: kadın çalışanlar için mentorluk programı, kadın çalışanlara liderlik eğitimleri, kadın çalışanlara Networking etkinlikleri, aile içi şiddet programları, üretimdeki kadın çalışanlarla buluşmalar, kadın çalışanlardan oluşan spor takımları, bisikletli kadın inisiyatifi etkinlikleri, taciz vakalarında kadın çalışanların danışabilecekleri ve şikayette bulunabilecekleri bağımsız hat
  • Sağlık: Meme kanseri farkındalık aksiyonları, psikolojik ve tıbbi danışmanlık, yenidoğan bakım danışmanlığı, diyetisyen hizmeti, bebek bakım ve emzirme odaları, özel sağlık sigortası
  • Yan haklar & çalışma koşulları: kreş desteği / yuva yardımı, doğum yardımı, Giftbox, evden çalışma, esnek çalışma
  • Fırsat eşitliği: işe alımda kadın çalışan oranı hedeflendirmesi, terfilerde ve üst yönetimde kadın çalışan oranı hedeflendirmesi, performans süreçleri, eğitim & gelişim süreçleri, Toplu İş Sözleşmesi
  • Sosyal sorumluluk: kız öğrencilere burs desteği, çeşitlilik projeleri için bütçe, ihtiyaç sahibi anne ve kızlara kira desteği
Bu doğrultuda son olarak da KAGİDER & Dünya Bankası ortaklığında devreye alınan Fırsat Eşitliği Modeli (FEM) sertifikasyon sürecine kurum olarak dahil olmanızı öneririm.

16 Kasım 2020 Pazartesi

Hakemliğin hayata dair kazanımları (Part 2)

Yetkinlikler???

  • Soğukkanlılık: Saha içerisinde hakem kimliğimle kazanma hırsı olan ve zaman zaman adrenalini tavan yapmış oyuncu topluluğuyla karşı karşıyaydım. Bu durum dolayısıyla verdiğim kararlarda oyuncular tarafından itiraz ve tepkiye de yol açıyordu. Haliyle burada herkesi memnun etmem mümkün olmazsa da soğukkanlı bir yaklaşımla tarafları sakinleştirme becerisi kazanmam için fırsat oluşturuyordu.
  • Karar verme: Maçın her anında hakem rolünde tetikte olmam gerekiyordu. Sakin ve rahat giden bir karşılaşmada dahi maçın sonucuna etki edebileceğim bir pozisyon söz konusu olabilir çünkü. Bu unsuru düşünerek sürekli akışta kalmaya ve hızlı düşünüp karar vermeye odaklanıyordum.
  • Öngörü: Bir pozisyonun nasıl gelişeceği ve top ayağında olan futbolcunun bir sonraki hamlesinin ne olacağı ile ilgili kafamda sürekli senaryoların olması işimi kolaylaştırıyordu. Haliyle öngörülü davranıp buna göre oyun içerisinde pozisyon almaya gayret gösteriyordum.
  • Etkili iletişim: Hakem rolünde sahanın içerisinde ve dışında gözlerin üzerimde olduğunun bilincindeydim. Sahadaki oyuncular ve teknik kulübenin haricinde saha dışında seyirciler ile de sürekli iletişim halinde oluyordum. Burada oyunun dinamikliği ve hızı düşünülürse beden dili ve oyuna hakim duruş ile kendimle ilgili bir algı oluşturma eğilimindeydim. Zaman zaman saha içerisinde tansiyonun yükseldiği anlarda ise ikna edici ve açıklayıcı bir yaklaşımla oyunculara ve antrenörlerde güven uyandırmaya çabalıyordum.
  • Adil ve objektif yaklaşım: Hayat için en önemli değerlerimden bir adalet / hakkaniyettir. Bu değeri benimsememde hakemlik yıllarımın ciddi katkısı var. Saha içerisinde hakem kimliğimde herhangi bir ön yargı ve manipülasyondan uzak tarafsızlık ilkesini esas alırdım. Yanlış kararlar elbette olabiliyordu, önemli olan bunların kasıtlı yapılmamasıydı.
  • Özgüven: Hakem olarak çıktığım her maç bana deneyim kazandırıyordu. Bu da zamanla saha içerisinde özgüvenli bir tutum göstermeme vesile oluyordu. Kendimden emin bir duruş sergiledikçe sahadaki aktörler tarafından verdiğim kararlar da daha fazla kabul görüyordu.
  • Özdisiplin: Süreklilik sağlayan bir hakemlik serüveni haliyle benim daha disiplinli yaşamamı da sağlıyordu. Zaman yönetimi, fitness, planlama, oyun kurallarındaki değişikliklerin takibi gibi unsurlarda daha hassas yaklaşıyordum.

8 Kasım 2020 Pazar

Hakemliğin hayata dair kazanımları (Part 1)

Almanya'da yaşadığım zamanlarda 14 yıl boyunca aralıksız Almanya Futbol Federasyonu'na bağlı olarak lisanslı hakemlik yaptım. Bu dönemde yaşım gereği önce gençler, daha sonra da yetişkinler seviyesinde hem orta hem yardımcı hakem olarak görev aldım. İlk 4 yıl hakemliği - aynı zamanda bir futbol kulübünde aktif olarak oynadığım için - futbolcu kimliğimle de beraber yürüttüm. Gel zaman, git zaman hakemlik yapmanın çok daha keyifli ve benim karakterime yatkın olduğunu keşfettikten sonra futbolculuğu (tabi bir diz sakatlığım da vesile olmuştur) noktalayıp hakemliğe daha fazla odaklanmaya karar verdim. Tabi, bu sadece bir defaya mahsus hakemlik lisansını elde etmek için kurs ve sınavlardan ibaret bir yolculuk değil. Hakemliğin benim yetkinlik gelişimime sağladığı katkı ve çeşitli faydalarını bu mini yazı serisinde sizlerle paylaşmak isterim.

Faydalar??? 

  • Bundesliga maçlarına ücretsiz bilet: Almanya'da resmi statüde aktif olan tüm hakemler DFB organizasyonunda diledikleri futbol maçına ayrılan hakem kontenjanı dahilinde serbest giriş yapma hakkına sahip oluyorlar. Bu ayrıcalık hiç kuşkusuz bir çok futbolsever hakem arkadaşımızı cezbeden bir etken.
  • Spor: Sağlıklı yaşam kapsamında hayatınıza hakemlikle birlikte düzenli sportif aktivite de girmiş oluyor. Orta hakemlerin (özellikle yardımcı hakemler olmadığında) saha içerisinde pozisyonlara ve topa yakın olmak adına belki de bir çok futbolcudan daha fazla efor sarf ederek koşmaları gerekiyor. Bu durum sizin aynı zamanda bedensel olarak da zinde kalmanızı sağlıyor.
  • Hobi: Futbolsever bir insan olarak futbol oyununun içerisinde aktif olarak yer alarak hakemliği hobinize dönüştürebiliyorsunuz. Özellikle futbol oyun kuralları ve tartışmalı pozisyonlarla ilgili yorumlara bakış açınızda zamanla daha fazla farkındalık oluşuyor.
  • Networking: Yaşamış olduğunuz kent ve civar bölgelerde futbol camiasının içerisinde hakem olarak kişisel tanınırlığınız ve bilinirliğiniz de artmış oluyor. Zaman zaman sahadaki aktörler ve izleyiciler tarafından sevilmeyen bir rolde olsanız da hakem kimliği size yıllar içerisinde ciddi bir ilişki ağını da beraberinde getirmiş oluyor. Hatta bir ara düzenli olarak resmi maçların dışında Networking kanalıyla hobi / şirket takımlarının maçlarında da düdük çalıyordum. 
  • Maddi kazanç: Her hafta 2 maçta hakem olarak görev aldığınız takdirde akaryakıt desteğiyle birlikte sizi tatmin eden bir maddi getiri de söz konusu oluyor. Tabi elde ettiğim parasal kazancın Almanya'da profesyonel liglerde hakemlik yapan kişilerle kıyaslandığında lafı bile olmaz. :)

1 Kasım 2020 Pazar

Takımlar için metotlar (Part 14) - Favori fotonuz

Amaç: Katılımcıların kendilerini fotoğraflar eşliğinde tanıtmaları

Akış: Çalıştay öncesinde her katılımcının kendisiyle ilgili max. 3 fotoyu hazır tutmaları istenilir. İdealde bu fotolar yansıtıcı eşliğinde gösterilir veya sanal ortamda ekran üzerinden paylaşılır. Bununla birlikte ilgili katılımcıdan fotolarla ilgili hikaye ve seçim tercihine yönelik nedenini anlatması beklenir.

Akılda kalsın: Moderatör duruma göre katılımcılardan belli bir temaya özgü fotolarını hazırlamalarını isteyebilir (örn. değişim, şans, kalkınma). Bu metodun katılımcıların kişilik özellikleriyle ilgili iç görü sağlaması söz konusu olabilir. Özel unsurları içerdiğinden dolayı bu egzersiz uzun süredir birlikte çalışan ekipler için özellikle tavsiye edilir.

Araçlar: Katılımcıların fotoları, yansıtıcı cihaz ve diz üstü bilgisayarı