Finansal okuryazarlıkla aranız nasıl? (Para ilişkisi)

İnsanların para ile ilişkisi hakikaten oldukça garip;

• "Daha çok param olsun diyor" ama kazanmak için rahatından ödün vermiyor.
• Kazancım ile geçinemiyorum diyor, günde 2 paket sigara içiyor.
• İyi maaşı olunca elindekini tutamıyor, ayın ortasında açıkta kalıyor.
• "Benim için para önemli değil" deyip sebepsizce, içten içe zenginlere sinirleniyor.
• Çevresine gösteriş yapmak için düğün organize edip 4 saatlik eğlence için 4 yıllık borca giriyor.
• Kendi şartlarına göre değil, komşusuna göre araba alıyor.
• Onu mutlu edeni değil, reklamlarda gördüğünü hayal ediyor.
• Maaşının 2 katı fiyatındaki akıllı telefonlardan alabilmek için 2 ay aç kalıyor.
• Üzülüyor, sıkılıyor, seviniyor ve bunca duygusal çalkantı arasında "Ne yapsam?" diye düşünürken kredi kartını kaptığı gibi hayatının anlamını AVM alışverişlerinde arıyor.
• Arkadaşlarından borç alıp ödeyemediğinde onlara küsüp hiç biriyle konuşmuyor.
• Tanımadığı insanları etkilemek için sahip olmadığı miktarda para harcıyor.
• Eşinin gönlünü pırlanta yüzükle alacağına inanıp parası olmadığı halde mücevher satın alıyor ve uzun vadede ailesini daha çok üzecek bir hareket yapmış oluyor.
• Eşini üzmemek için alışveriş torbalarını ondan saklayarak eve giriyor ama kredi kartı ekstresi geldiğinde eşini kalp krizine sokabilecek bir felakete imza attığını anlıyor.
• Arkadaşlarına şirin gözükebilmek için onların hesap ödemesine izin vermiyor ve bütün yemekleri kredi kartıyla ısmarlıyor.
• Sabahtan akşama kadar çalışıp sonra "paramı yatırıma yönlendirecek zamanım yok" diyor.
• Uzun soluklu sabredip kendini güvence altına alabileceği birikimleri yapmak yerine anlık heyecan duygusunu tatmin edebilmek için borsada al-sat yapıyor.
• Gardrobunu giysilerle doldurup dolabındakilerin yalnızca 5'te 1'ini giyiyor.
• Tasarruf yapmak için artık çok geç kaldığını emekli olup parası geçinmeye yetmeyince fark ediyor.

Yukarıdaki senaryolar size de tanıdık geldi mi? Emin olun, hiç bir para konusu çözümsüz değildir. Yeter ki paramızı yönetmeyi bilelim. Finansal bolluk, bereket ve huzur pekala mümkün. :)

Finansal okuryazarlıkla aranız nasıl? (İnsan ilişkileri)

Gözlemlerime göre hayatımız kurduğumuz sağlıklı insan ilişkileriyle anlam ve değer kazanıyor. "Satın almak", "sahip olmak" ya da "mutlu olmak için para harcamak" güdüsü önemsizleşiyor. Sadeliğin sağladığı zengin hayat ancak o zaman başlayabiliyor. Aslında hayatta her şey bir ilişkidir. Peki, siz aşağıda yer vereceğim ilişkileri yönetmek için ne derece çaba sarf ediyorsunuz? Dilerseniz birlikte düşünelim...

• Kendim: Özüme inanıyor, kendimi seviyor, beğeniyor, sayıyor, geliştiriyor, zaman harcıyor, değer veriyor muyum?

• Sevdiğim özel kişi: Onu yeterince anlıyor, ona şefkat gösteriyor muyum? Onu sayıyor, seviyor muyum? Onunla para konularında anlaşamıyorsam bunun temel sebebi gerçekten para mı? Peki, ya o bana değer veriyor mu? Seviyor, sayıyor mu? İletişim kurabiliyor, birbirimizi dinleyebiliyor muyuz?

• Çocuklarım (olanlar için): Bu ilişkiyi yeterince yeşertiyor, kuvvetlendiriyor muyum? Onlara yeterince kaliteli zaman ayırabiliyor muyum?

• Ailem: Annem, babam, kardeşlerim, teyzem, halam, dayım, amcam, yengem... Değer verdiğim aile mensuplarıyla ilişkim nasıl? Bu ilişkileri yeterince besliyor muyum? Unutmayın ki, ağaç yapraklarından değil köklerinden beslenir. Ailemiz bizim köklerimizdir.

• Dostlarım: Eski dost, yeni dost kimler var hayatımda? Onlar ile görüşme düzenim, sohbetim, seyahatim... Onlarla ne yapıyorum? Yeterli zamanı ayırabiliyor muyum?

• Yöneticim ve iş ekibi: Yöneticim kuvvetli yönümü keşfetti ve bundan faydalanıyor, kıymetimi anlıyor mu? Ekip arkadaşlarımı görünce yüzüm gülüyor mu? İşe keyifle gidebiliyor muyum?

• Dünya: Nefes almak için yaşamıyoruz neticede. Varlık sebebimden, hayatımın anlamı ve toplum ile iletişimimden memnun muyum? Hayatımın amacını biliyor, hissediyor ve ona uyumlu yaşıyor muyum?

Finansal okuryazarlıkla aranız nasıl?

Ekonomi gündeminin son aylarda insanlar tarafından sıklıkla konuşulduğu şu dönemde bu yıl odağıma daha fazla finansal okuryazarlığı almaya karar verdim. Kendimi bu doğrultuda çeşitli kitaplar / yazılar, eğitim içerikleri, videolar, uygulama ve STK üyeliği ile geliştirmek için hedef belirledim. Para ile ilişki denince aklıma gelen deli sorular şunlar;

• Aylık gelirimizden birikim için para ayırıyor muyuz?
• En az 3 aylık giderlerimiz kadar acil durum paramız var mıdır?
• Aylık düzenli bütçe yapıyor muyuz?
• Her ay kredi kartı borcumuzun tamamını kapatıyor muyuz?
• Kredi notumuzu biliyor muyuz?
• Biz çalışırken paramız da eş zamanlı çalışıyor mu? Yatırım yapıyor muyuz?
• Finansal açıdan emekliliğimizi planlıyor muyuz?

Şahsen hayattaki en değerli şeylerin paranın satın alamayacağı hazinelerimiz (örn. ilişkiler, değerler, zaman, enerji, sağlık, itibar, özgürlük, sevmek / sevilmek) olduğunu belirtmek isterim. Paranın bereketi de öncelikle bu para gücünün satın alamayacağı unsurları fark etmek, hissetmek, anlamak ve yönetmekten geçiyor. Bununla ilişkili olarak Norveç'li yazar Arne Garborg'un para ile ilgili anlamlı sözlerini sizlerle paylaşmak isterim;

"Yiyecek satın alabilirsin ama iştah satın alamazsın.

İlaç alırsın ama sağlık alamazsın.

Bilgi alırsın ama bilgelik alamazsın.

Gösteriş alırsın ama güzellik alamazsın.

Eğlence alırsın ama neşe alamazsın.

Tanıdık alırsın ama dost alamazsın.

Hizmetçi alırsın ama sadakat alamazsın.

Boş vakit alırsın ama huzur alamazsın.

Para ile her şeyin kabuğunu alır, hiç bir şeyin çekirdeğini alamazsın."