FOMO (Fear of Missing Out)
FOMO sosyal medya kullanıcıları arasında yaygın olan, bir şeyleri kaçırma korkusu olarak tanımlanır. İnsanlar başkalarının hayatlarını sürekli takip ederek onların katıldığı etkinlikleri, eğlenceleri veya başarıları kaçırdıklarını hissetme kaygısına kapılırlar. Bu da sürekli çevrimiçi olma zorunluluğunu doğurur, hatta anksiyete ve depresyona yol açabilir.
Nomofobi (No Mobile Phobia)
Nomofobi cep telefonuna erişiminin olmaması veya telefonun şarjının bitmesi gibi durumlarda aşırı endişe veya korku yaşama halidir. Kişiler telefonlarını kaybettiklerinde veya bağlantısız kaldıklarında ciddi stres yaşarlar. Özellikle gençler arasında yaygın olan bu fobi bireylerin telefonlarına olan bağımlılıklarının bir yansımasıdır.
Siberhondria
Siberhondria bir kişinin sağlık durumunu internet üzerinden araştırıp en kötü senaryolara odaklanarak ciddi bir hastalığı olduğuna inanmasıdır. Kişiler küçük bir semptomu bile çevrimiçi aratarak kendilerini yanlış bilgilendirilmiş bir şekilde hasta olduklarına ikna edebilirler. Bu durum gereksiz stres ve anksiyete yaratabilir.
Like bağımlılığı
Sosyal medya platformlarında "beğenilme" ve "onaylanma" arzusu birçok kişinin kendi değerini başkalarının onayıyla ölçmesine yol açıyor. "Like" bağımlılığı olan kişiler sürekli olarak paylaşımlarının beğenilip beğenilmediğini kontrol ederler. Yeterince beğeni almadıklarında ise özgüven eksikliği ve mutsuzluk yaşayabilirler.
Sosyal medya yorgunluğu
Sosyal medya yorgunluğu sürekli olarak sosyal medya platformlarında vakit geçirmekten doğan zihinsel ve duygusal tükenmişliği tanımlar. Kullanıcılar her gün yoğun bir bilgi akışına maruz kaldıklarında kendilerini yorgun, tükenmiş ve bazen de dünyadan kopmuş hissederler. Bu sosyal medya kullanımını sınırlamak gerektiğinin bir işaretidir.
İnternet bağımlılığı
İnternet bağımlılığı bir kişinin çevrimdışı hayatında önemli sorunlar yaşamasına rağmen interneti aşırı kullanmasıdır. Kişi iş, okul ya da sosyal hayatını aksatacak kadar internette vakit geçirmekte zorlanabilir. Bu bağımlılık uzun vadede sosyal izolasyona, iş performansında düşüşe ve hatta psikolojik sorunlara yol açabilir.
Doomscrolling
Doomscrolling kişinin internette sürekli kötü haberler arayıp bunlara maruz kalma alışkanlığıdır. Pandemi, ekonomik krizler ve savaşlar gibi küresel olaylar sırasında daha da yaygınlaşan bu davranış kişide umutsuzluk ve stres yaratabilir. Kötü haberlere sürekli maruz kalmak psikolojik olarak yıpratıcı olabilir.
Trolleme bağımlılığı
Trolleme özellikle internet ortamında kasıtlı olarak insanları kızdırma, provoke etme veya yanıltma amacıyla yapılan davranışlardır. Trolleme bağımlılığı ise bir kişinin sürekli olarak bu tür eylemlerde bulunma arzusudur. Troller dijital kaos yaratmaktan zevk alır, ancak bu davranış sosyal ilişkilerini ve dijital itibarını zedeleyebilir.
Sanal ilişki bağımlılığı
Sanal ilişki bağımlılığı kişinin gerçek hayatta sosyal ilişkiler kurmak yerine sanal dünyada kurduğu ilişkilere aşırı bağlılık göstermesi durumudur. Kişi çevrimiçi arkadaşlıkları veya romantik ilişkileri gerçek hayattaki ilişkilerden daha değerli hale getirebilir. Bu da zamanla sosyal izolasyona ve yalnızlığa yol açabilir.
Bilgi bağımlılığı (Infomania)
Bilgi bağımlılığı internet üzerinden sürekli yeni bilgi arayışı içinde olma durumudur. Kişiler e-posta, sosyal medya veya haber sitelerini sürekli olarak kontrol ederler. Herhangi bir yeni bilgiye ulaşamamak bu bireylerde stres ve rahatsızlık yaratabilir. Bilgi bağımlılığı verimsizliğe ve dikkat dağınıklığına da yol açabilir.
İnternet hastalıkları ile nasıl başa çıkılır?
İnternet hastalıklarının çoğu fark edilmezse uzun vadede zihinsel ve fiziksel sağlığı olumsuz etkileyebilir. Ancak bazı davranışlarla bu durumların önüne geçmek mümkündür;
1) Dijital detoks: Belirli aralıklarla dijital cihazlardan uzaklaşmak internet bağımlılığı ve tükenmişlik hissini azaltabilir.
2) Sosyal medya kullanımını sınırlamak: Sosyal medya yorgunluğu ve beğeni bağımlılığını önlemek için sosyal medya kullanımını günde belirli saatlerle sınırlamak faydalı olabilir.
3) Fiziksel aktiviteyi artırmak: İnternet hastalıklarının çoğu hareketsiz yaşam tarzıyla ilişkilidir. Düzenli egzersiz yapmak hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı koruyabilir.
4) Gerçek ilişkiler kurmaya odaklanmak: Sanal ilişkiler yerine gerçek hayatta arkadaşlıklar kurmak ve bunları güçlendirmek sosyal izolasyonu önleyebilir.
5) Zaman yönetimi yapmak: İnternette geçirilen zamanı planlamak ve belirli bir süreyle sınırlandırmak internet bağımlılığını kontrol altına almanın en etkili yollarından biridir.
İnternet hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş olsa da onunla olan ilişkimizin dengeli olması büyük önem taşır. Bilinçli bir internet kullanımı hem zihinsel hem de duygusal sağlığımızı korumak için gereklidir. Dijital dünyada sağlıklı kalmanın sırrı interneti bir araç olarak kullanırken gerçek hayatta dengeli bir yaşam sürdürmektir. Unutmayın, teknoloji bizi yönetmek için değil, bizim onu yönetmemiz için var!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder