Logo

Logo

1 Ekim 2022 Cumartesi

2030 yılına yolculuk yapalım mı?

1 Ekim Dünya Kahve Günü'nde mis gibi filtre kahvemi yudumlarken sizlerle birlikte geleceğe yolculuk yapmaya ne dersiniz? 

2030 yılında bir gün... Yatağınızdan uyandınız, yerinizden kalktınız ve lavaboya gittiniz. Aynaya bakar bakmaz aynanın yüzeyine gömülü kızıl ötesi ışınlarla ateşiniz ölçüldü. Ateşiniz neyse ki normal. Elinizi yüzünüzü yıkadınız, dişinizi fırçalıyorsunuz. Fırçanız bir yandan dişinizi temizliyor, öte yandan ağzınızdaki tükürüğü analiz ediyor. Eyvah eyvah! Ağzınızda virüs olabileceğini düşündürecek maddeler var. Üstelik yoğunluğu da yüksek. Aynada o anda bir uyarı beliriyor. Özel hazırlanmış kiti kullanmanız isteniyor. Ezca dolabında istiflenmiş kitlerden birini alıyorsunuz. Talimata uygun biçimde içindeki aparatı akıllı telefonunuza takıyorsunuz ve üzerindeki iğne ile aparata yerleştirilmiş ince tabakaya parmağınızdan bir damla kanınızı damlatıyorsunuz. İşte budur! Birkaç dakika içinde size hangi grip virüs tipinin bulaştığı bilgisi telefonunuzun ekranından yansıtılıyor. O bilgi aynı zamanda aile hekimine ulaşıyor. Aile hekiminiz bu arada yapay zekalı bir "robodok". Bünyenize uygun bir reçete yazıyor ve en yakın eczaneye gönderiyor. Neler yapmanız gerektiğini sıralıyor: "Başkalarına bulaştırmamak için kendinizi karantinaya alın. Havlunuzu ayırın. İlaçlarınızı zamanında alın. İstirahat edin. Zaten bir haftalık raporunuz işyerinize ulaştı bile. Bundan sağlık sigortanızın da haberi var. Masrafların bir kısmını o karşıladı. Geri kalan kısmı bankadaki hesabınızdan çekildi." 

Dijital Kişisel Asistanınıza hasta olduğunuzu söylemeye gerek bile yok. O her şeyden anında haberdar oluyor. Zaten hastalığınız süresince kurallara uyup uymadığınızı, ilaçlarınızı aksatmadan alıp almadığınızı o kontrol edecek. Görevi elbette bundan ibaret değil. Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek toplantılarınızı gözden geçiriyor. Acil olmayanları, muhataplarınızın Dijital Kişisel Asistanlarıyla iletişime geçerek erteliyor. Acil olanlar için videolu toplantılar organize ediyor. Güncellenen takviminizi size TV ekranından gösteriyor ve sesli olarak anlatıyor. İsterseniz sabah kahvenizi hazırlamayı, dinlenirken keyif alacağınız müzikleri ya da filmleri sunmayı teklif ediyor. O sırada eczaneden ilaçları getiren dron balkonunuza inmek üzere. "Geçmiş olsun." Buradaki "geçmiş olsun" ifadesini biraz da mecazi anlamda ele almak lazım. Kişisel verileriniz o kadar çok elden ele dolaştı ki, siz bile onların tamamını aklınızda tutamazsınız. Sağlık sigortanızdan işyerinizdeki İK departmanına, oradan bağlı olduğunuz müdürünüze, bankanızdan halk sağlığı ve güvenlik birimlerine, emeklilik kurumundan yaşadığınız apartman dairesinin bulunduğu sitenin yönetimine... Milyonlarca byte'lık bilgiler ışık hızıyla "bulut" dediğimiz görünmez belleklerdeki yüzlerce dosyaya ulaştı. Üstelik "blokzincir" ile değişmez şekilde...

Peki sizce gelecek nasıl gelecek? :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder