Logo

Logo

30 Mayıs 2021 Pazar

Kariyer nasıl yapılır?

İş dünyasında kurumsal şirketlerde kariyer denince bir çok çalışanın aklına dikey anlamda terfi etmek ve yönetici / müdür olmak geliyor. Halbuki hiyerarşik yapılar ve organizasyonlar piramit gibidir, yukarıya doğru çıktıkça çember daralır ve rekabet artar. Çok az sayıda çalışan bir ekibe liderlik yapma fırsatı yakalar. Bu yüzden çalışanların alternatif kariyer modellerine odaklanması gerekir. 

Kariyer kavramını bir rolün ötesinde düşünmek daha anlamlı olur. Bugünden yaptıklarınızla geleceğe dair bir kariyer tablosu çizmek sizin elinizde. Bunun için kariyeriniz adına bugünlerde kendi alanınızdaki gelişimin peşinde koşmanız ("Upskilling") ve geleceğin yetkinlikleri ekseninde gelişim sağlamanız şart olacak ("Reskilling"). Bir çalışan olarak kariyer beklentisi içerisine girmektense oluşacak olan yeni fırsatlara (beklendik ya da beklenmedik) aktif olarak kendinizi hazırlamanız önemli olacak.

Peki kariyer nasıl yapılır?

  • İşinizi severek ve tutku göstererek;
  • Sorumluluklarınızı beklenen zaman ve iş kalitesinde yerine getirerek;
  • Hedeflerinizi tutturarak;
  • Yöneticinizle düzenli bir şekilde gelişim odaklı diyaloglar kurarak;
  • Ekip arkadaşlarınızla ve iş paydaşlarınızla etkili işbirliği yaparak;
  • Yeni fikirler üretip hayata geçirerek;
  • Meraklı olup kendinizi sürekli ve çok yönlü geliştirerek;
  • İş ve özel hayatınızla ilgili hedeflerinizi yazarak ve takip ederek;
  • Kariyer ve gelişim sorumluluğunuzun sizde olduğunu içselleştirip inisiyatif üstlenerek;
  • Serbest zamanlarınızı kaliteli geçirerek (Hobi deyip geçmeyin);
  • Bilgi ve tecrübenizi eğitmen kimliğinizle çevrenizle paylaşarak;
  • Pozitif ilişki yönetimi perspektifiyle bir ağ oluşturarak (Networking);
  • Kişisel marka yaratarak (örn. blog yazmak, YouTube kanalı açmak, Udemy'de eğitim hizmeti sunmak, üniversite kampüs etkinliklerinde konuşmacı olmak, STK ve derneklerde aktif rol almak)
Devamı gelecek... :)


29 Mayıs 2021 Cumartesi

Gelecekle ilgili deli sorular...

Hangi yaşta olursak olalım, gelecekte nelerin bizi beklediğini bilme ve öğrenme arzusu hepimizin ortak noktası, hatta belki de hayatımızda en fazla merak uyandıran şey. Bu yüzden astrologlar, kahinler, bilgeler ve falcılar çağımızın yükselen yıldızı olmayı başardılar. Neredeyse psikolog ve danışmanlardan daha çok kapıları çalınıyor ve ziyaret ediliyorlar. Gençlerde ise gelecek perspektifi meraktan ziyade daha fazla kaygı ve endişe barındırıyor. Geleceğe ilişkin bilinmezleri netleştirecek bir duruş kazanmak ve kontrol sahibi olabilmek için kafamızda uçuşan soruları birlikte ele alalım;

  • Hangi okulu / üniversiteyi kazanacağım?
  • Gelecekte beni nasıl bir hayat bekliyor?
  • Nasıl mutlu ve huzurlu olurum?
  • Nasıl başarılı olurum?
  • Hangi konuda eğitim almalıyım?
  • Okulu / Üniversiteyi ne zaman bitirebileceğim?
  • Hangi iş / meslek bana uygun?
  • Gelecekte hangi meslekler geçerli olacak?
  • Kendimi geliştirmek için ne yapmalıyım?
  • Niçin kendimi geliştirmeliyim?
  • Yaşamım nerede sürecek?
  • Ekonomik durumum nasıl olacak?
  • Fırsatları nasıl fark eder ve yakalarım?
  • Doğru yolda olduğumu nasıl bileceğim?
  • Kiminle yaşamımı paylaşacağım?
  • Aile ilişkilerim nasıl olacak?
  • Hatalarım neler? Nerelerde hata yapıyorum?
  • Yaptığım hataların nasıl bir bedeli olacak?
  • Dünya ve yaşadığım ülke nasıl bir yer olacak?
  • Önümüzdeki 10-20 yıl sonra insanlığı neler bekliyor?
Evet evet, soruları alt alta sıraladıkça benim de beynim yanmaya başladı. :) Yine de ara ara kendi iç dünyanıza giderek bu sorularla meşgul olmaya ne dersiniz?

23 Mayıs 2021 Pazar

Geleceğiniz sizin elinizde

Yapılan araştırmalar; başarılı, mutlu ve şanslı insanların dünyanın sadece %3'ünü oluşturduğunu ortaya çıkardı. Bu insanların en belirgin ortak özelliklerinin de hayallerini planlara döküp gerçekleştirmek olduğu belirtiliyor. Talih kuşu konmuş olan azınlık diye gördüğümüz bu insanların hayatlarını incelediğimizde aslında onların çok sıkı bireysel stratejisyenler, planlamacılar ve uygulamacılar olduklarını anlıyoruz. Ortada sihir ya da üstün insanlar gibi unsurlar yok; sadece ne yapması gerektiğini bilen ve uygulayanlar var!

Başarılı bireyler vizyonlarına göre stratejilerini oluşturup misyonlarını belirliyor, planlıyor ve yaptıkları programa göre eyleme geçiyorlar. Bu formül doğrultusunda hayatlarını şekillendirenler sonunda kazanıyorlar. Basit bir anlatımla

  • Vizyon "Nasıl bir hayatım olsun?", misyon ise "Bunun için ne yapmalıyım?" sorularının yanıtlarıdır;
  • Strateji, bir şeyi nasıl yapacağının tarifidir;
  • Plan "neler yapacağına", program ise "ne zaman yapacağına" karar vermektir.
Unutmamak gerekir ki, plan bir "yapılacak işler listesi" değildir. Kısa, orta ve uzun vadede adım adım gerçekleştirilecek eylemler dizisi, art arda dizilmiş süreçler zinciridir.

Somut bir örnek vermek gerekirse;
  • Vizyon: İK alanında ülkemde ve uluslararası düzeyde bir otorite olmalıyım.
  • Misyon: Buna uygun eğitim almalı ve tecrübe kazanmalıyım.
  • Strateji: Başarılı ve bilinir bir İK danışmanı & profesyoneli olacağım.
  • Plan: İşletme fakültesine girmeli, eğitim hayatımda yerli-yabancı itibarı yüksek şirketlerde çalışmaya başlamalı / staj yapmalıyım.
  • Program: Şu yılda liseyi, şu yılda üniversiteyi bitirip, şu yılda Yüksek Lisans programımı tamamlayacağım. Şu yılda üretim yapan ve İK organizasyonu çok yönlü olan bir firmada staja gideceğim. Şu yılda da şu ülkede çalışacağım. 
Başarılı olmak istediğiniz bir alan, konu ya da dönem için bu adımlar doğrultusunda ilerleyebilirsiniz. Etrafınızda başarılı bulduğunuz, özendiğiniz, ileride onun gibi olmak istediğiniz insanlar ve yakınlarınız olabilir. Onların hayatları nasıl bugünlere gelmiş olabilir?

22 Mayıs 2021 Cumartesi

Ne mutlu İK'cıyım diyene...

20 Mayıs tarihi Uluslararası İK günü olarak takvimlerde yerini aldı. Avrupa İnsan Yönetimi Derneği (EAPM) aracılığıyla ilk defa 2019 yılında kutlanmaya başlandı. Günümüzde kurumlarda / şirketlerde İK alanında hizmet veren profesyonelleri takdir ve teşekkür etmek adına yerinde bir karar olmuş. 

Özellikle pandemi döneminde İK profesyonellerinin değeri çok daha net anlaşıldı. Ofislerden uzak kalınan bu periyotta İK uygulamalarının bir çoğu dijital ortama taşındı. İşe alım, oryantasyon, gelişim & öğrenim, mentorluk, koçluk, yetenek yönetimi, performans yönetimi, ücret ve yan fayda yönetimi, kariyer yönetimi, işveren iletişimi bugünlerde pekala uzaktan yönetilebiliyor.

Bir İK'cı olarak iyi ki bu kulvarda 9 yıldır yürüyorum. Ne mutlu ki, işime eğlence anlayışını katarak hobi perspektifiyle bakabiliyorum. Emin olun, İK profesyonellerini kutlamak için bir çok nedenimiz var. Neler mi?

  • Doğru yetenekleri kazandırıp geliştirerek insanların büyümesine yardımcı olarak aynı zamanda kurum performansını artırıyoruz.
  • Bir organizasyonun yönünü ve liderliğini etkiliyoruz.
  • Organizasyonların kültür ve değerlerini inşa edip şekillendiriyoruz.
  • Organizasyonların DNA'sındaki en önemli geni - yani insanları - etkin hale getiriyoruz.
  • İşletmeyi ve insanların nasıl değer kattığını anlıyoruz.
  • Bugün kurumların temel varlığı olan insan sermayesini güçlendiriyoruz.
  • Kurumların ve insanların menfaatlerini dengeliyoruz.
  • Hem insanları, hem de kurumu göz önünde bulundurarak çift yönlü bir odağa sahibiz.
  • Yeni rolleri ve odağında insan olan yeni çalışma modellerini destekliyoruz.
  • Yenilikçi fikirleri başarılı çalışma uygulamalarına dönüştürüyoruz.


16 Mayıs 2021 Pazar

Konfor alanından çıkmaya ne dersiniz?

Eminim ki, bir çoğumuz günlük yaşantımız ve/veya iş hayatımızda konfor alanı kavramıyla yüzleşmişizdir. Konfor alanı bizlere kendimizi güvende ve kontrolde olma hissiyatı verir, bir nevi kendimizi rahat hissettiğimiz psikolojik bir evre. Bu durum insana kendini hali hazırda aşina hissettiği bir ortamda her şeyi kontrol edebildiği yanılgısına düşürebilir.

Kendimizle ilgili değişime yönelik veya radikal bir karar aldığımız zaman konfor alanımızı terk etmemiz de beraberinde gelecektir. Kendimizi belirsizliğe bırakmış olduğumuz bir sonraki adımda korku alanı karşımıza çıkacaktır. Dirençler, bahaneler, kendimize güvensizlik, başkaları ne der düşüncesi... Bu kaygılardan ne kadar hızlı sıyrılabilirsek süreci yönetme adımına geçebiliriz. 

Duygularımızı anladığımız ve zincirleri kırmayı denediğimiz anda öğrenme alanına geçiş söz konusudur. Kendimize yatırım yaparız, çözüm odaklı davranırız ve yeni bilgiler ediniriz. Esasında bu adımla birlikte var olan konfor alanımızı genişletiriz.

Peki büyüme alanına ulaştığımızı nasıl anlarız?

  • Bilgileri hedefe yönelik bir araç olarak kullandığımızda
  • Bir amaç peşinde olduğumuzda
  • Hayallerimizi gerçekleştirdiğimizde
  • Yeni hedefler koyduğumuzda
  • Başkalarına öğrettiğimizde ve yönlendirme yaptığımızda
Büyüme alanında bulunan bir kişide uyumlanma ve duygusal dayanıklılık oluşur. Kişi sahip olduğu yetenekleri ihtiyaçları için kullanmaya başlar. Aynı zamanda anda kalabilme konusunda kendisini geliştirmiş olur.

Peki siz en son ne zaman konfor alanınızdan çıktınız? Neler yaşadınız ve hissettiniz?

15 Mayıs 2021 Cumartesi

İlgi alanı mı, etki alanı mı?

Hepimizin hayatında ilgilendiğimiz ve etki ettiğimiz alanlar var. Zamanımızı ve enerjimizi ne kadar etki alanlarımıza kanalize edersek hem kendimizi hem de çevremizdeki insanları geliştirebiliriz. Etki alanlarımız zaman içerisinde genişlerse proaktif insan tutumunu yansıtmış oluruz. 

Yediklerimiz, satın aldıklarımız, nerede çalıştığımız, ne iş yaptığımız, eş ve sevgili seçimimiz, çocuk sahibi olmamız, birikim yapmamız, söylediklerimiz, davranışlarımız etki alanımıza girebilecek türden örnekler. Etki alanınızla ilgili farkındalık ve bilinç kazanmak için şu soruları kendinize yöneltmenizde fayda var;
  • Hedeflerim ne?
  • Neleri başarabilirim?
  • Güçlü yönlerim neler?
  • Nerede yaşamalıyım?
  • Kendimi nasıl geliştirebilirim?
  • Yeteneklerim ve yetkinliklerim neler?
  • Nasıl katkı sağlayabilirim?
  • Nasıl daha mutlu olurum?
  • Neler yapmalıyım?
  • Hangi iş bana uygun?
Öte yandan zaman ve enerjilerini yoğun bir şekilde ilgi alanında harcayanlar kendilerini geliştirmek yerine başkalarını zayıflatmaya çalışırlar. Reaktif insan davranışlarını gösterdikçe etki alanları zamanla küçülmüş olur.

Günümüz dünyasında ilgi alanımıza neler mi girer?
  • Diziler ve ünlülerin hayatı (örn. ayrılmalar-barışmalar)
  • Enflasyon oranı ve bitcoin fiyatları
  • Başka insanların davranışları (örn. patron, komşular, arkadaşlar, kaynana)
  • Hangi takımın şampiyon olduğu
  • Özel okul fiyatları
  • Politika ve siyasi meseleler
  • Suriyeli mülteciler
  • Trafik durumu
  • Hava durumu
Buna benzer o kadar çok konu başlığı sayılabilir ki. Başkaları ne der? Kim ne giymiş? Kim ne almış? tarzındaki sorularla hayatınızı ne kadar meşgul etmek istediğiniz sizin elinizde.

Peki sizin tercihiniz ve seçiminiz ne olur? İlgi alanı mı, yoksa etki alanı mı?

9 Mayıs 2021 Pazar

Takımlar için metotlar (Part 16) - Share it

Amaç: Dijital dünyada özel hayattan dokunuşların yansıtılması

Akış: Katılımcılar öncesinde bir konu özelinde hazırlık yapıp diğer kişilerle ekranlarını paylaşırlar. 5 dakikalık mini bir anlatım yaparlar. Örnek konu başlıkları şunlar olabilir;

  • En sevdiğiniz web sitesi
  • İlham aldığınız bir içerik
  • Son tatilinizden akılda kalan anlar
  • İş veya özel yaşamla ilgili bir tüyo
Akılda kalsın: Özel hayatlarıyla ilgili paylaşılmak istenen derinlik seviyesi katılımcıların kendi inisiyatifindedir.

Araç: Ekstradan hiç bir şeye ihtiyacınız yok. :)

Yetenek kazanımı tüyolarına hazır olun! (Part 7)

18) Ekibinizi yetenek kazanımı kapsamında ödüllendirin

Maddi anlamda da ekibinizi teşvik etmek açısından aranıza katılan her çalışma arkadaşınız için bir bonus ödemesi düşünebilirsiniz. Bu doğrultuda bonusun büyük dilimini yeni çalışanın deneme süresini esas alarak ödemek önemli olur. Bu yaklaşım işveren açısından riski minimize etmekle birlikte yeni çalışanı tavsiye eden ekip üyenizin işe alıştırma ortağı / Buddy olarak da daha fazla motive olmasını sağlayacaktır. Buddy böylece yeni çalışanın kurumda verimli bir başlangıç yapmasını, ekibe uyum sağlamasını, mesleki olarak entegre olmasını ve deneme süresini başarıyla geçmesi için çaba gösterecektir. Örnek model şu şekilde olabilir: Tavsiye edilen çalışan iş sözleşmesini imzaladıktan sonra 500 TL'lik tutar tavsiye eden kişiye ödenir. Deneme süresinin tamamlanması sonrası 1.000 TL'lik bir ödeme daha gerçekleştirilir.

19) Açık olan iş fırsatlarına yönelik ilanları lavabo / tuvalette görünür kılın

İş ilanlarını (görev tanımı ve yetkinlikler özelinde) lavabo / tuvaletlere asabilirsiniz. Çalışanlarınızın her lavaboya gidişinde rollerle ilgili çevresinde tavsiye niteliğinde kişilerin olup olmadığını hatırlamalarını ve düşünmelerini sağlayabilirsiniz.

20) Başka bir firmanın tüm ekibini kurumunuza kazandırın

Bir start-up, firma, ajans veya yurtdışından bir şirketi bünyenize kattığınızda bir çok yeteneğe birden erişmeniz söz konusu olabilir. "Acquihire" diye nitelendirdiğimiz bu yöntem sonucu birbirine alışık / uyumlu bir ekiple çalışma fırsatını yakalayabilirsiniz. Devir işlemine yönelik öngörülen bedel her yetenek için oluşabilecek işe alım maliyetine kıyasla belki daha karlı bile olabilir.

2 Mayıs 2021 Pazar

Gençlere kariyer tüyoları (Part 6)

Kişisel farkındalığınıza odaklanın: Güçlü ve gelişime açık yönlerinizi / yetkinliklerinizi keşfetmeniz için öz değerlendirme yapmak oldukça önemli. Bunun için SWOT analizi, İkigai, T-İnsan modeli, Johari'nin penceresi gibi araçları kullanabilirsiniz. Ayrıca görüşüne ve yorumuna güvendiğiniz çevrenizdeki insanlardan düzenli ileri bildirimler almayı da unutmayın.

Hedef odaklı olun: Hem iş hem de özel hayatınız ile ilgili yıllık hedefler belirleyin. Belirsizliğin ve öngörülemezliğin yoğun olduğu günümüz dünyasında kısa vadeli planlara odaklanın. Hedeflerinizi başka insanlara göre değil, kendinize göre netleştirin. Ayrıca bir işi sizden önce başkalarının başaramamış olması sizin de yapamayacağınız anlamına gelmez.

Kişisel markanıza yatırım yapın (Self Branding): Başarılarınızı istikrarlı bir şekilde ince bir yoldan sergileyin. Parlayabileceğiniz durumlarda hiç çekinmeden ve mütevazı davranmadan kendinizi ve işlerinizi görünür kılın. İş dünyasında sizi destekleyebilecek sponsorlar bulun.

1 Mayıs 2021 Cumartesi

Gençlere kariyer tüyoları (Part 5)

  • Pes etmeyin, denemekten korkmayın, kimsenin moralinizi bozmasına izin vermeyin.
  • Her eleştiriyi çok da ciddiye almayın. Eleştirilerini ciddiye alacağınız kitlenizi doğru belirleyin.
  • Karşınızdakini sonuna dek dinlemeye odaklanın.
  • Gerektiğinde hayır demeyi öğrenin.
  • Muhakkak üretken olun ve yaşadığınız topluma / sosyal çevreye değer katacak bir sosyal sorumluluk projesi içerisinde yer alın.
  • Paylaştıkça büyürsünüz. Aldıkça değil, verdikçe mutlu olursunuz.
  • İşverene değil, kendi gelişiminize sadık olun.
  • Öfkelendiğinizde cevap vermeden sakinleşin.
  • Mutluluk varış yerinde değil, yoldadır. Yolculuğun tadını çıkarın.
  • Herkesi kendiniz gibi zannetmeyin.
  • Hiç bir şeyi kişisel olarak algılamayın.
  • Kendi kendinizi motive edin, başkasından beklemeyin.
  • Kurumsal hayata fazla anlam yüklemeyin.
  • Kendinizi çok acımasızca eleştirmeyin.
  • Anın tadını çıkarın. İnsanoğlu aynı anda çok iş yapamıyor. Multitasking yalanına inanmayın.
  • Sevdiklerinizle bol bol anılar biriktirin. Kendiniz ve sevdikleriniz için hayatı kaçırmayın.
  • Çevrenizde olan bitene karşı ilgili olun ve merakınızı hep koruyun.
  • Ömür boyu öğrenci olun.
  • Kendinize güvenilir bir mentor edinin.
  • Fikirlerinizi söylemekten çekinmeyin. Fikrinizin kusursuz olmasını beklemeyin.