Kinizm, insanların özellikle değişim çağlarında hızlı değişen, yorucu, ezici, ürkütücü, kaygılandıran örgütsel dünya biçimlerine karşı durabilmek, dayanabilmek için tutunduğu felsefi savunma mekanizmalarından biri. Alt tabakaların üst tabakalarla, resmi-örgütsel yapılarla alay etmesi; çıkarcı, şiddet yanlısı iktidar hırsını reddetmesi; sıradanlığın asıl olduğu savunusu; siyasi kurumsal liderlerin halkın fedakarlığını sömüren fırsatçılar olduğunun benimsenmesi şeklinde özetlenebilir. Ülkemizde ve dünyada özellikle düşük ekonomik ve sosyokültürel kesimleri, hatta fakirlik sarmalında debelenenleri, yani çoğunluğu, kalabalıkları oluşturan halkların dilinden, halinden, tavrından her gün anlamıyor, duymuyor ve görmüyor musunuz buna benzer ifadeleri?
Sinizm ise bir anlamda, egemen kültürün kinik bozgunculara cevabıdır denilebilir. Ahlaksızlığın hizmetine koşulmuş bir ahlak ve doğruluğu, dürüstlüğü en üst namussuzluk biçimi, ahlakı en üst utanmazlık biçimi, doğruyu da en etkili yalan biçimi olarak kavramaktır. Örneğin yasaları kullanarak yasadışı zenginleşen hırsızlar için sinikler "Yasal zenginleşme meşrudur ve yasalarca koruma altındadır" derler. Bu iki düşünce biçimini anlamak, geleceği, gençleri ve yeni dünyanın toplumsal düzeneklerine giden yolları deşifre etmek için oldukça önemli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder