Mizojini kadınlara karşı duyulan derin nefret, aşağılama ve ayrımcılık anlamına gelir. Bu kavram kadınların değersizleştirilmesi, aşağılanması ve haklarının ihlal edilmesi gibi olumsuz tutum ve davranışları içerir. Mizojini tarih boyunca ve günümüzde birçok toplumda yaygın bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir.
Mizojini toplumun çeşitli alanlarında derin ve geniş kapsamlı etkilere sahiptir;
- Gelir eşitsizliği: Kadınlar erkeklere kıyasla daha düşük ücretler alır. Dünya Ekonomik Forumu'nun 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'na göre, kadınlar dünya genelinde erkeklerin kazandığı her 1 dolara karşılık ortalama 0,68 dolar kazanmaktadır.
- İş gücüne katılım: Kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklere göre daha düşüktür. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 2021 verilerine göre, küresel iş gücüne katılım oranı erkeklerde %74 iken, kadınlarda bu oran %47'dir. Fortune 500 CEO'larının %10,4'ü kadın. Dünya Ekonomik Forumu'nun son raporuna göre dünyada ekonomik alandaki cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesine yönelik ilerlemenin mevcut hızında ve şu andaki haliyle devam etmesi durumunda bu farkın ancak 169 yıl içinde kapanabileceği tespit edildi. Kadının işgücüne katılımını inceleyen Ekonomik Katılım ve Fırsatlar alt endeksinde Türkiye olarak 146 ülke arasında 133. sıradayız. Ne yazık ki Türkiye'de kadın istihdamı erkek istihdamının yarısından daha az. Türkiye istihdamda cinsiyet açığının en yüksek olduğu ülkelerden biri. OECD ülkeleri ortalamasında cinsiyet açığı %14,2 ve AB ülkeleri arasında %9,9 iken; Türkiye'de %36,4. Kadın işsizliği OECD ortalamasının 2,5 katı. Ülkemizde kadın istihdamının %32,5'i kayıt dışı; bir başka deyişle Türkiye'de istihdam edilen 10 milyon 298 bin kadının 3 milyon 347 bini sosyal güvenceden yoksun.
- Eğitimde eşitsizlik: Birçok ülkede kız çocuklarının eğitim fırsatlarına erişimi kısıtlıdır. UNESCO'nun 2020 verilerine göre, dünya genelinde 130 milyondan fazla kız çocuğu okula gitmemektedir. Ülkemizde ise 1,6 milyon kadın okuma yazma bilmiyor; 4,3 milyon kadın hiç okula gitmedi.
- Medya temsili: Medyada kadınlar sıklıkla stereotipik ve cinsiyetçi bir şekilde temsil edilir. Bu durum kadınların toplumdaki rollerine dair yanlış algıların oluşmasına yol açar.
- Temsil eşitsizliği: Kadınlar siyasi alanlarda yeterince temsil edilmez. 2021 yılı itibarıyla, dünya genelinde parlamentolarda kadınların oranı %25'in altındadır. Bu da politika yapımında kadınların görüşlerinin ve ihtiyaçlarının yeterince dikkate alınmamasına neden olur. Dünyada sadece 15 ülkenin bir kadın devlet başkanı ve 16 ülkenin bir başbakanı var. Parlamenterlerin sadece %26,5'i kadın. Birleşmiş Milletler Kadın birimi raporlarına göre, mevcut ilerleme hızında ulusal yasama organlarında cinsiyet eşitliği 2063'ten önce sağlanamayacak. Politik Güçlenme alt endeksinde Türkiye olarak 118. sıraya geriledik. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kadın vekil oranımız %19,9 (598 milletvekilinin 119'u kadın). 30 ilde kadın milletvekili yok. Bakanlık poziyonlarındaki kadınların oranı ise %5,9. Türkiye'de 3 kadın vali ve 26 kadın kaymakam var, buna karşılık 78 erkek vali ve 895 erkek kaymakam bulunuyor. Dışışleri Bakanlığı verilerine göre kadın büyükelçi oranı %27 (209 erkek büyükelçiye karşılık 78 kadın büyükelçi).
- Cinsel şiddet ve taciz: Kadınlar erkeklere kıyasla daha yüksek oranda cinsel şiddet ve tacize maruz kalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, dünya genelinde kadınların %35'i hayatlarının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmaktadır. OECD'nin Kadına Yönelik Şiddet 2023 Raporu'na göre, Türkiye'de kadınların %32'si hayatlarında en az bir kez partnerlerinden şiddet görmüş. Ülkemiz bu skorla AB ülkeleri arasında zirvede, OECD ülkeleri arasında 2. sırada yer alıyor.
- Sağlık hizmetlerine erişim: Kadınlar özellikle gelişmekte olan ülkelerde sağlık hizmetlerine erişimde çeşitli engellerle karşılaşmaktadır. Bu durum anne ve çocuk sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Mizojininin nedenleri ve çözüm yolları nelerdir?
Mizojininin kökleri tarihsel, kültürel ve toplumsal yapılarla derinden ilişkilidir. Ataerkil sistemler, cinsiyet rolleri ve kültürel normlar mizojiniyi besleyen temel unsurlardır. Ancak bu sorunun üstesinden gelmek için çeşitli stratejiler ve politikalar uygulanabilir;
- Eğitim ve farkındalık: Eğitim mizojininin önlenmesinde kritik bir rol oynar. Toplumun tüm kesimlerinde cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda farkındalık artırılmalıdır.
- Yasal düzenlemeler: Kadın haklarını koruyan ve ayrımcılığı önleyen yasal düzenlemeler güçlendirilmelidir. Bu adım cinsel şiddet, taciz ve ayrımcılığa karşı caydırıcı önlemler alınmasını sağlar.
- Ekonomik destekler: Kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak için girişimcilik destekleri, iş yerinde eşit ücret politikaları ve iş-aile dengesini sağlamak için esnek çalışma saatleri gibi uygulamalar teşvik edilmelidir.
- Siyasi temsil: Kadınların siyasi alanda daha fazla temsil edilmesi sağlanmalıdır. Kota uygulamaları ve kadın adaylara yönelik destek programları bu konuda önemli adımlar olabilir.
Toplum olarak kadınlara yönelik nefret ve ayrımcılığı sona erdirmek için birlikte çalışmalıyız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder