Logo

Logo

27 Eylül 2020 Pazar

HomeOffice Hero olmaya hazır mısınız?

Mart 2020 ile birlikte COVID-19'un biz dünyalıların bir anda hayatımıza girmesiyle önceleri sözde kalan VUCA kavramının vücut bulmuş haliyle kendimizi evlerimizde bulduk. Eve sığan hayatlarla beraber çalışma şeklimizde ağırlıklı olarak HomeOffice modeline döndü.

HomeOffice'de başarıyı sağlayan faktörler peki neler?

  • networking
  • şeffaf iletişim
  • katılım & dahil olma
  • çeviklik
  • güven
HomeOffice ortamında kendimizi nasıl organize etmeli?
  • kendimize ve başkalarına yönelik farkındalıkla
  • daha az, kısa, yoğun içerikli, odaklı ve zorlayıcı toplantılarla
  • yaptığımız işi görünür kılarak
  • dijitalde olsa da birbirimize daha insani yaklaşarak
  • iş dünyasının tiyatrosundan ziyade gerçek yaşamdan esintiler sunarak
Peki nasıl bir liderlik yaklaşımı göstermeli?
  • istişare ve iletişimi koparmayarak
  • Zoom, Skype, MS Teams gibi dijital mecraları kullanarak
  • güven duyarak
  • sorumluluk verip yetkilendirerek
  • informal paylaşımlarda bulunarak
  • empatik ilgi göstererek
  • oyun alanı bırakarak
  • bilinçli görev dağılımı ve bilgi akışı sağlayarak
  • geri bildirimi sürekli kılarak
Ekip halinde uzaktan nasıl çalışmalı?
  • asenkron
  • değişken zaman dilimleriyle
  • ofis olmaksızın
  • mutfakta, salonda, çalışma odasında, çocuk odasında, kısacası dilediğiniz her yerde :)
  • ütü masasını alternatif olarak kullanarak
  • sanal görev panosu aracılığıyla
  • planlanmış sanal kahve molaları eşliğinde
  • ev ortamında diğer aile bireylerinin varlığını içselleştirerek

26 Eylül 2020 Cumartesi

Working Out Loud (Part 11) - Your Contribution Checklist II

İnsanları tanıştır: WOL çember kılavuzu içerisinde 8. haftada yer alan bir egzersiz olduğunu belirtmekle beraber her iki tarafla olası bir tanıştırma öncesinde istişare etmenizde fayda var. Bir dakika fazla zamanınızı ayırarak birbiriyle tanıştırmayı düşündüğünüz kişilere öncesinde sormak hiç sormadan hareket ederek potansiyel bir tepkiyle karşılaşıp sonrasında özür dilemek zorunda kalmaktansa daha tercih edilebilir olsa gerek, değil mi?

Geri bildirim teklifinde bulun: Yeryüzünde eleştirel geri bildirimin oldukça yoğun olduğu bir gerçek. Bizlerin tek yıldızlı yorumlara veya yıkıcı geri bildirimlere ihtiyacı yok. Bunun yerine bu doğrultuda katkı sağlamak adına takdir, bağlam ve değer üçgeninde ilerleyebilirsiniz. "Değer" kavramı söz konusu olduğunda geri bildiriminize "ve" ile devam edebilir veya karşı taraftaki kişiyi bir konuyu keşfetmeye davet eden bir soru yönlendirebilirsiniz. Emin olun, bu sözlü yaklaşımda geri bildirim verdiğiniz kişi kendini savunmaya geçmeyecektir.

Örnekler vermek gerekirse; 

"Kitabını çok beğenerek okudum ve gelecekte bunun sesli versiyonu da çıksa gerçekten harika olur."

"Bu söyleşiye bayıldım. Peki işlerin bu kadar iyi gitmediği zamanlar için geçmişten örneklerin var mı?"

Öte yandan geri bildirim verirken ses tonunuzun da etki eden bir unsur olduğunu vurgulamakta fayda var. Daha informal, destekleyici ve mütevazı olsa karşı tarafın bakış açısı nasıl olur acaba? :)

Devam eden çalışmalarınızı paylaşın: Burada anahtar niteliği taşıyan yaklaşım, insanların ne bekleyebileceklerini bildirmektir. Öneri olarak bir blog içeriğinde çalışmanızı gündeme getirebilir ve okuyucularınızdan iç görü isteğinde bulunabilirsiniz. Devam etmekte olan çalışmalarınızı paylaşmanızın olağanüstü faydasını görebilirsiniz. Neticede elde edeceğiniz geri bildirimler doğrultusunda işinizi geliştirebilir, bağlantılarınız sizi farklı fikirlere yönlendirebilir ve daha önce aklınıza gelmeyen imkanlarla karşılaşabilirsiniz.

Deneyimlerinizi paylaşın: Buradaki paylaşımlarınızı iş bazlı konuların dışında da yürütebilirsiniz. Bazen özel olarak değerlendirdiğiniz konu başlıklarını gündeme getirirken ağınızdaki insanlarla pozitif ilişki kurmanıza da yol açabilir. Bu doğrultuda yine gayrı resmi, yardımsever ve alçakgönüllü bir tonda hareket edebilirsiniz.

Özgün fikirler sunun: En zor madde son aşamada yer alıyor. Devam eden çalışmaların paylaşılması her ne kadar güç olsa da bitmemiş ve mükemmeli hedeflememesi nedeniyle anlaşılır bir tarafı var. Lakin "bittiği" varsayılan bir şeyi iletmek cesaret gerektirir. Mantık perspektifinden durumu ele alacak olursak fikirlerinizi paylaşmanız sonucu okuyucularınızdan gelecek geri bildirimler sonrası doğrulama veya iyileştirme için bir zemin oluşabilir. Fikrinizi kendinize saklamaktansa bu yolla daha fazla katma değer elde etmeye ne dersiniz? :)

20 Eylül 2020 Pazar

Working Out Loud (Part 10) - Your Contribution Checklist I

Working Out Loud kavramı hiç bir beklentiye girmeksizin katkı unsurundan oldukça besleniyor. Bu doğrultuda günümüzde - belki de farkında olmayarak - başka bir insana sunabileceğimiz o kadar fazlı katkı sağlama fırsatımız var ki, bir çoğunu hayatın akışı içerisinde göz ardı edebiliyoruz. Gelin, hep birlikte 10 maddelik "Contribution Checklist" üzerinden geçelim...

  • Dikkat sunmak: Dikkatinizi çeken bir kişiyi dijital mecralarda araştırabilir ve takip edebilirsiniz. Sizin açınızdan hem çok zahmet gerektirecek bir eylem değil, hem de o kişiyle ilişki seviyenizi "O kişi benim varlığımdan haberdar değil" boyutundan "Belki benim ismim dikkatini çekebilir" tarafına taşıyabilirsiniz.
  • Takdir gösterin: Bu kişinin bir içeriği veya paylaşımını okuyup - hoşunuza gittiği takdirde - beğenebilirsiniz. Tabi postu beğenmediyseniz "Like" tıklamanıza gerek yok. :)
  • İlginç veya yararlı kaynakları paylaşın: "İlginç" veya "yararlı" esasında gerçek anlamda sizin önemsediğiniz ve değer verdiğiniz anlamını taşıyıp diğer insanların da yüksek ihtimalle gözünden kaçırabileceği durumu taşıyor. Burada kasıt haberler, pop kültürü ve kedi videosu paylaşımları değil. İnsanları çok sık paylaşım bombardımanına tutmamakta dikkat edilmesi gereken bir başka unsur. Bazı insanlar "Paylaşım önemsemektir" ifadesini çoğunlukla kullanıyor. Dozu kaçtığında "Fazla paylaşım önemsizdir" halini alabilir. Link paylaşımı konusunda sınır yok neticede.
  • Soru sor: Yönlendireceğiniz soruların aşağıdaki 3 kriteri sağlamasına özen gösterebilirsiniz.                                                                                                                   --> Gerçek anlamda cevabını bilmediğiniz                                                                         --> Google üzerinden cevabını bulamayacağınız                                                               --> Başka kişilerin de sorunun cevabıyla ilgilenmesi
  • Soruyu cevaplandır: Bu aşamada empatik yaklaşım gösterebilirsiniz. Diğer insanlar benim övündüğümü mü düşünüyorlar? Ya da her şeyi bilen? Veya küçümseyen? Bir cevap sunduğunuz takdirde ses tonunuzun informal, destekleyici ve mütevazı olmasını sağlayabilirsiniz. Vermiş olduğunuz cevabın tek cevap niteliği taşımadığını göstermeye çalışabilirsiniz. Farklı cevap seçeneklerine ve olanaklara açık olduğunuzu yansıtmanız önemli olur (örn. kendi perspektifinizin yanlış olabileceği, başka kişilerin deneyimlerinin çok farklı yönde seyredebileceği).

16 Eylül 2020 Çarşamba

Takımlar için metotlar (Part 10) - Toplantıya geç kalınca...

Amaç: Sanal platformda toplantı öncesi küçük bir şakanın yapılması

Akış: Planlanmış olan bir dijital ortamdaki toplantıya katılımcılardan bir kişi geç kaldığı takdirde hali hazırda bekleyenler bu sürede ufak çaplı bir şaka düşünebilirler. Örnek vermek gerekirse;

  • Beklenilen son katılımcı sanal toplantı odasına giriş yaptığında diğer kişilerin hiç biri hareket etmeksizin ve sanki görüntüleri ekranda donmuşcasına karşılık verebilirler.
  • Sonradan dahil olan kişiye gecikmeli bir şekilde cevap verilmesini kendi aralarında kararlaştırabilirler.
Akılda kalsın: Bir kişiyle alakalı toplu bir şaka yaklaşımı olduğu için ekip bağının oldukça yüksek ve bu durumun ilgili kişi açısından da kaldırılabilir nitelikte olması önemli. Ayrıca farklı bir kişi de sanal platformdaki toplantıya geç kalmış olsaydı, aynı tabloyla karşılaşacağı hissiyatının verilmesinde fayda var.

Araç: Hiç bir şeye ihtiyacınızın olmaması ne güzel, değil mi? :)

15 Eylül 2020 Salı

Yetenek kazanımı tüyolarına hazır olun! (Part 1)

1) Headhunter tarafından size sunulan adayların niteliklerine gözü kapalı güvenmeyin

Yetenek avcıları size belirli bir kişiyi ilgili rol için ideal / mükemmel aday olarak lanse ettiğinde başlıca motivasyonlarının nitelikten ziyade nicelik olduğunu aklınızda bulundurmanızı tavsiye ederim. Olabildiğince fazla sayıda kişiyi yerleştirme amaçları bulunduğundan dolayı Headhunter'lerin zaman zaman adayların kalitesini göz ardı ederek size yönlendirmeleri pekala mümkün olabilir.

2) İlan içeriği için mevcut çalışanlarınızdan ilham alın

Hali hazırda şirketinizdeki aktif çalışanlarınıza firmada neleri özellikle sevdiklerini / hoşlandıklarını danışabilirsiniz. Buradan elde ettiğiniz iç görüleri ilan içeriğinde neden kullanmayasınız, değil mi? :)

3) Rekabet halinde olduğunuz kuruluşların ilan örneklerinden ilham almaya özen gösterin

Burada dikkatinizi çeken ilan içeriğinde olası iyileştirmeleri göz önünde bulundurarak rekabet halinde olduğunuz firmalardan kendinizi ayrıştırmaya ne dersiniz? Kendinizi potansiyel adaylarınızın yerine koyup hedeflediğiniz yetenekler için işveren marka unsuru olarak nelerin önemli olduğunu bilmenizde ayrıca yarar var.

13 Eylül 2020 Pazar

Working Out Loud ile görünür olmak (Part 9)

Birey olarak katkı sağladığınız takdirde daha çok insanla bağlantıya geçme olanağına sahip olabilirsiniz. İşinizi görünür kıldığınızda ilişki ağınızı genişletebilir, yaptığınız işin kalitesini yükseltebilir, daha verimli olabilir ve işinizden keyif alabilirsiniz. Bazı kişiler bitmiş ürünlerini sergileyerek, bazı insanlar ise devam etmekte olan projelerini anlatmayı tercih ederek işlerini görünür kılabiliyorlar.

Sosyal mecraları bir araç olarak düşünmelisiniz, bir amaç olarak değil. Bu tür platformları kullanmak zorunda değilsiniz. Sizin sanal ortamda gösterdiğiniz katkı sizin kimliğinize ve işinize olumlu etki sağlayabilir. Aynı şekilde erişiminizi genişletebilir ve sunabileceğiniz katkı setinizi zenginleştirebilir. Katkı setiyle ilgili kısıma bir sonraki Working Out Loud içeriğimde yer vermek istiyorum.

WOL metodu megafonla sesini duyurmak ve kişisel reklam yapmak anlamına gelmiyor. Daha ziyade kendinle ilgili bir armağan sunman, her hangi bir alkış beklemeksizin destek olman yatıyor. Varsayalım ki, bir kişi sizinle bir toplantı veya etkinlikte karşılaştı. Sonrasında sizinle ilgili daha fazla şey öğrenmek ve iletişim bilgilerinizi bulmak için web dünyasında araştırma yaptı. Siz bu durumda kendinizle ilgili nelerin keşfedilmesini arzu edersiniz? Dilerseniz sadece bir dakika zamanınızı ayırarak akıllı telefonunuz veya internete bağlanılan favori cihazınızla kendinizi taratabilirsiniz. Burada şahsınızla ilgili ortaya çıkan arama sonuçlarının başka kişiler tarafından ne derece görülmesini yeğlersiniz? En iyi diye adlandırabileceğiniz işler ne derece görünür durumda?

Bir sonraki adımda sadece 5 dakika sürecek şekilde ilgi ve hayranlık duyduğunuz kişileri web dünyasında aratabilirsiniz (ünlüler haricinde). Sanal dünyadaki varlıklarını nasıl değerlendirirsiniz? Sizce bu kişiler ve yaptıkları işler ne derece görünür boyutta?

6 Eylül 2020 Pazar

Bir Türk ve bir Alman asgari ücret ile neler alabilir?

Bugün farklı bir içerikle karşınızdayım. Başlıktan anlaşıldığı üzere Türkiye ve Almanya'da asgari ücretle geçim sağlayan bir vatandaşın alım gücünü karşılaştıracağım. Umarım ilginizi çeker.

Hali hazırda Türkiye'de aylık asgari ücret net 2.324 TL iken, Almanya'da 1.557 € seviyesinde. Sizler için otomobil, gıda ve elektronik eşyalardan oluşan 11 maddelik kıyaslama listesi derledim. Hep beraber göz gezdirmeye ne dersiniz? :)

  • Mercedes E200 (sıfır araç): TR 754.500 TL (325 x asgari ücret, yani 27 yıl boyunca harcamadan çalışma); DEU 48.000 € (30 x asgari ücret)
  • VW Polo Comfortline (sıfır araç): TR 160.000 TL (70 x asgari ücret); DEU 16.000 € (10 x asgari ücret)
  • 1 litre süt: TR 3,75 TL (1 asgari ücretle 620 litre); DEU 0,88 € (1 asgari ücretle 1.770 litre)
  • 1 litre ayçiçek (sıvı) yağı: TR 9,75 TL (1 asgari ücretle 238 litre); DEU 0,86 € (1 asgari ücretle 1.810 litre) --> yaklaşık 8 katı fark
  • 500 g siyah çay: çay yetiştiricisi olan TR 21 TL (1 asgari ücretle 109 paket); DEU 4 € (1 asgari ücretle 389 paket) --> yaklaşık 4 katı fark
  • 10'lu rulo tuvalet kağıdı: TR 19,95 TL (1 asgari ücretle 118 paket); DEU 2,95 € (1 asgari ücretle 528 paket)
  • 1 kg kırmızı et: TR 60 TL (1 asgari ücretle 39 kg); DEU 8-9 € (1 asgari ücretle 195 kg)
  • 10'lu bebek bezi: TR 75 TL (1 asgari ücretle 31 adet); DEU 18 € (1 asgari ücretle 86 adet)
  • PlayStation 4 oyun konsolu: TR 3.699 TL (1,5 ay çalışmalı); DEU 243 € (5 gün çalışmalı) --> yaklaşık 9 katı fark
  • Apple iPhone 11 / SAMSUNG Galaxy S20: TR 8.000 TL (3,5 ay çalışmalı); DEU 740 € (15 gün çalışmalı)
  • 7 kg yıkama kapasiteli BOSCH çamaşır makinası: TR 3.200 TL (41 gün çalışmalı); DEU 388 € (7 gün çalışmalı)
İlaveten evinizi yeni beyaz eşyalarla donatmak isterseniz Türkiye'de harcamadan 7 ay boyunca çalışmak zorundasınız, Almanya'da ise bunun karşılığı sadece 1 aylık çalışma.

3 Eylül 2020 Perşembe

Takımlar için metotlar (Part 9) - İp arkadaşlığı

Amaç: İki kişinin eşleşmesi, birbirleriyle tanışmaları ve sonrasında yanındaki kişiyi diğer insanlara da tanıtmaları

Akış: Moderatör birden fazla (mümkünse bir metre uzunluğunda) ipler hazırlar. Örneğin 8 kişilik bir katılımcı sayısında toplamda 4 adet ip yeterli olur. Bunları eliyle orta yerinden tutar ve uçlarını yere bırakır. Katılımcılar iplerin bir ucundan tutarlar. Moderatör tüm ipleri elinden bıraktığında her kişi ipin diğer ucunda tesadüf eseri bir partnere sahip olur. Bundan sonraki aşamada ikili olarak eşleşen partnerler bir kaç dakika içerisinde (belki daha önce hazırlanmış olan yapılandırılmış bir soru seti üzerinden) birbirleriyle tanışırlar. Akabinde her bir kişi az önce hakkında bilgi edindiği partnerini diğer katılımcılara anlatırlar.

Akılda kalsın: Eşleşme açısından bir kişi eksik olduğu takdirde moderatör de bu aktivitede katılımcı olarak yer alır. Bu metot aynı zamanda ikili egzersizler öncesinde eşleşmelerin belirlenmesi amaçlı da kullanılabilir.

Araçlar: bir metre uzunluğunda ipler (katılımcı sayısının yarısı kadar), tanışma amaçlı hazırlanmış soru seti


1 Eylül 2020 Salı

Active Sourcing tüyolarına hazır olun! (Part 5)

13) Ekonomik açıdan zor durumda olduğunu bildiğiniz şirketlerdeki çalışanlarla proaktif bir şekilde iletişim kurun

Bölgenizde ve çevrenizde mali açıdan zorluk yaşayan şirketleri öğrenmekte, bu doğrultuda gündemi sürekli takip etmekte fayda var. Bu tür kuruluşlarda bulunan potansiyel yetenekler göreceli olarak yeni iş fırsatlarına daha açık durumdalar. LinkedIn kanalı üzerinden burada radarınızda olan kişilerle iletişim sağlayabilirsiniz.

14) LinkedIn'in pek bilinmeyen fonksiyonunu kullanın

LinkedIn platformunda yer alan sesli mesaj opsiyonuyla potansiyel adayınızla iletişime geçebilirsiniz. İnsanlar gün içerisinde LinkedIn üzerinden bir çok yazılı mesaj alabiliyorlar. LinkedIn'de bulunan sesli mesaj uygulamasını ise bir çok kişi bilmiyor. Daha kişiye özel olması adına sesli mesajla hedeflediğiniz yetenekle bağlantı kurmak fark edilmenizi sağlayabilir.

15) Herkese açık bir tweet ile hedeflediğiniz kişinin dikkatini çekin

İstediğiniz adaya yönelik twitter platformunda herkese açık bir tweet üzerinden atıfta bulunabilirsiniz. Burada pekala bir görüşme teklifinde bulunabilirsiniz. Bu yaklaşımınıza olumlu cevap alabilmeniz oldukça yüksek.