İş hayatında performans ve gelişim için literatürde ezelden beri geri bildirim önemli bir araç olarak kabul edilir. Bu doğrultuda bir çok kurum sistemsel düzenlemeler eşliğinde performans değerlendirmeleri kapsamında ast-üst birlikteliklerinde geri bildirim verilmesini teşvik etmeye çalışır, 360 derece kapsamında bir çalışanla ilgili iş ortamındaki bir çok çeşitli paydaştan çok yönlü geri bildirim alınması için kurgular yapar, anlık mobil geri bildirim uygulamalarını hayata geçirir... 8 yıllık profesyonel iş hayatı deneyimimde çalışmış olduğum şirketlerdeki gözlemlerim ve izlenimlerim doğrultusunda özellikle Türk insanın karakteri ve kültürel mirasımız gereği kişilere geri bildirim verme konusunda kaçınan, çekimser davranan, üstesinden gelemeyen veya gerçekçi davranmadığımız kanaatini taşıyorum.
Geri bildirim kavramsal olarak geçmişle insanı yüzleştirdiği için yargılama hissiyatı uyandırıyor ve bir çok durumda geri bildirimi alan kişinin içselleştirmemesi veya saldırgan davranmasına yol açabiliyor. Bu yönde klişe haline gelmiş sandviç metodunu duymuşsunuzdur (olumluyla başlayıp araya olumsuzu sıkıştırıp olumluyla kapatmak). Bu yaklaşım açıkçası geri bildirimi veren kişide kalıplaşmış bir zihniyeti de beraberinde getiriyor ve otantik bir tutumun dışına çıkılmasını sağlayabiliyor.
Sizce de artık geçmişten ziyade gelecek odaklı bir ileri beslemenin zamanı gelmedi mi? Eğer bu anlamda hayata yönelik pratik tüyolarımı merak ediyorsanız bir sonraki yazımı da okumanızı tavsiye ederim. Sizlere W.R.A.P. yönteminden bahsedeceğim. Takipte kalın... :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder