“Ooo yeni bir fikir! Dur hemen ona geçeyim.”
“Bu araç müthişmiş, hemen deneyeyim!”
“Yeni trend mi? Hemen rotayı değiştir!”
Tanıdık geldi mi?
Tebrikler: Parlak nesne sendromu (shiny object syndrome) ile tanıştın!
🧠 Nedir bu shiny object sendromu?
Kısaca:
🎯 Hedef koyuyorsun
🚀 Yola çıkıyorsun
💎 Ama sonra... parlayan yeni bir fikir, proje, araç, trend görüveriyorsun
🔄 Ve yeniden başlıyorsun
Sonuç?
Çok heyecan, az tamamlanan iş.
💡 Neden olur?
– Dopamin bağımlısı bir beyin 🧠
– Sıkılganlık eşiğinin düşüklüğü
– Yeni olanın “daha iyi” olduğu yanılgısı
– Sosyal medyada sürekli karşılaştığımız “başarıya ulaşan parıltılı” hikayeler
🎢 Gerçek hayatta karşımıza nasıl çıkar?
🔹 Bir eğitime başlarsın, sonra başka bir kurs çıkar, öbürü yarım kalır
🔹 Yeni bir uygulama indirirsin, eski olanı silmeden
🔹 İşe yeni bir yöntem eklersin ama süreçler kaosa döner
🔹 5 kitap alırsın, 3’ü ilk 20 sayfada kalır
🙃 Neden tehlikeli?
-
Odak dağılır. Her şeyden biraz, hiçbir şeyden tam olmaz.
-
Zaman kaybı. Başladığın kadar bıraktığın şeyler de zaman yer.
-
Yüzeyde kalırsın. Derinleşemezsin çünkü sürekli yeni “parlak şeyler” gelir.
-
Yetersizlik hissi. “Neden hiçbir şeyi tamamlayamıyorum?” sorusu zihnine yerleşir.
🛠️ Nasıl kurtuluruz?
-
Amaç filtresi koy: “Bu şey beni hedefime yaklaştırıyor mu?”
-
Zamana bırak: Yeni şeylere hemen atlama, 72 saat bekle. Hala heyecanlıysan değerlendir.
-
FOMO’yu fark et: Kaçırma korkusunu tanı. Her trend senin için olmak zorunda değil.
-
Bitirme kasını geliştir: “Tamamlanmış sıradan bir şey yarım kalmış mükemmel şeyden daha iyidir.”
✨ Kapanış: Parlak ama zararlı
Shiny object sendromu modern çağın dikkat dağınıklığını süsleyip bize satmasının adı olabilir.
Ve belki de başarı parlak olanı değil, doğru olanı seçmekte gizlidir.
🔎 Peki sen?
– En son hangi parlak nesnenin peşine düştün?
– Bitirmediğin kaç proje, yarım kalan kaç fikir var?
👉 Nasıl baş ediyorsun?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder