Bir sabah uyanıyorsunuz ve gelen kutunuzda şöyle bir mesaj var: “Merhaba, profiliniz dikkatimi çekti. Şirketimize katılmanız için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız!”
Yok artık, değil mi? Artık iş arayan siz değil, işveren sizin peşinizde. Karşınızda geleceğin işe alım trendi: Reverse recruiting, yani tersine işe alım...
-
Aday başvurur
-
CV’ler taranır
-
Mülakatlar yapılır
-
Bekleme başlar...
Ama Reverse recruiting’de
-
Şirketler adaylara başvurur
-
Onlara kariyer fırsatlarını sunar
-
Kendi pozisyonlarını adaya “satar”.
Yani artık sahnede iş arayan değil, “işverenini seçen profesyonel” var!
Şirketler artık aktif olarak yetenekleri LinkedIn, GitHub, portföy siteleri ya da özel yetenek platformları üzerinden takip ediyor. Beğendikleri adayları buluyor ve “Merhaba, bizimle çalışır mısın?” diye kibarca kapınızı çalıyorlar.
Tıpkı aşk gibi: "Sen başvurmadın ama biz seni çok istiyoruz." ❤️
Bazen bu süreç adayın beklentileri, güçlü yanları ve kariyer vizyonu üzerine özel görüşmelerle derinleştiriliyor. Hatta bazı şirketler bu süreci yürütmek için “Reverse recruiter” yani tersine işe alım uzmanları bile çalıştırıyor!
Bu trendin arkasında birkaç önemli sebep var:
1) Yetenek savaşları: Özellikle teknoloji, yapay zeka ve yaratıcı sektörlerde başarılı yetenek az, talep çok.
2) İşveren markası yarışı: Şirketler artık sadece ürün değil, kültürlerini de “satıyor”.
3) Pasif aday gerçeği: Harika adayların çoğu aktif olarak iş aramıyor. Onlara ulaşmak gerek.
4) Çalışanların güçlenmesi: “Seni neden işe alalım?” sorusu yerini “Seni nasıl ikna ederiz?”e bıraktı.
Artık “iş aramak” kadar “görünür olmak” da önemli. Reverse recruiting çağında başarılı olmak için:
-
LinkedIn profilin güncel ve etkileyici olmalı
-
Projelerin, başarıların net bir şekilde sergilenmeli
-
Kendini pazarlamak bir beceri haline gelmeli
-
“Ben neden eşsizim?” sorusuna cevabın olmalı.
Çünkü artık CV değil, kişisel marka konuşuyor.
-
Doğru yeteneği çekmek
-
İşe alım süresini kısaltmak
-
Çalışan bağlılığını artırmak
-
Rakiplere kaptırmadan önce yıldız adayları kapmak için...
Bu yöntem sadece bir İK stratejisi değil; bir rekabet avantajı!
Güçlü bir dijital varlık, net bir kariyer hikayesi ve sağlam bir kişisel marka ile siz de bu yeni düzende işverenlerin radarına girebilirsiniz.
Unutmayın, en iyi adaylar artık en hızlı başvuranlar değil; en çok dikkat çekenler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder