Karşınızda: Teflon yönetici!
Yani:
-
Toplantı kaynar, o sessizce sıyrılır.
-
Proje çöker, o “zaten uyaracaktım” der.
-
Ekip dağılır, “motivasyon eksikliği var” deyip parmağını sana çevirir.
🔎 İşte en bilindik özellikleri:
1) Sürekli ‘üst perdeden’ konuşur. Ama hiçbir şey açıkça söylemez. “Bu süreçleri optimize edelim” → Ne demekse artık?
2) Krizin ortasında yok olur. Mail atarsın, cevap yok. MS Teams’ten yazarsın, çevrimdışı. Ama kriz geçince aniden belirir.
3) Yukarıya oynamayı çok iyi bilir. Patronları etkiler, süslü sunumlarla durumu “başarıya dönüştürür”.
4) Altını hızlı harcar. Takımı tüketir, sonra “verimsizdi” diyerek yollar. Sonuç: Suçlular hep başkalarıdır.
5) Yüzde yüz cümle: “Ben zamanında uyarmıştım.” Ama kimse o uyarıyı hatırlamaz…
-
İtibar takıntısı: Algı her şeydir. Gerçekler ikinci planda.
-
Risk kaçkınlığı: Suç almak = terfi riski almak.
-
Mikro yönetimle maskelenmiş ilgisizlik
-
Narsisizm soslu özgüven: Her şeyin merkezinde kendini görür ama hatalarda hemen buharlaşır.
Çünkü “Ben öyle demedim” cümlesi favorileridir.
Yalnız kalırsan kolay hedef olursun. Güvenilir takım arkadaşları kalkanındır.
Aradaki süslemeleri azaltmak, gerçeği göstermek için şeffaflık önemlidir.
Senin işin onun başarısı olmasın. Kaynak göster, görünürlük sağla.
-
🗣️ “Senin daha çok gelişmen lazım.”👉 “Hatanı ben almayayım.”
-
🗣️ “Süreci biz yönettik.”👉 “Sen hazırladın ama sunumu ben yapacağım.”
-
🗣️ “Bu sana harika bir öğrenme fırsatı oldu.”👉 “Yandıysan yandın, suçlu sensin.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder