Bursa'da yaşadığım dönemlerde tesadüfen bir tanıtım posteri aracılığıyla barda psikogösteri adı altında bir etkinlik duyurusu gözüme çarptı. Hmmm, görür görmez ilgimi çekti. Kulağa da farklı geliyordu gerçekten. Demek ki buradaki psikolog terapi salonunda danışanlarını beklemektense kendisi halkın arasına karışıyor dedim kendi kendime. Hem de insanların alkol eşliğinde eğlendikleri bar ortamında sahne alacak olması daha da cezbetti. Harika bir iş modeli değil mi sizce de? :)
Açıkçası 2017'deki ilk bar psikoloğu deneyimimden sonra (ŞARLO Bar / Görükle) 2018'de bu defa Bursa'nın farklı bir mekanında (Hayal Kahvesi / Nilüfer) bir defa daha Ferhat Aydın'ın gösterisinde soluğu aldım. Sansürsüz, mizah dolu, bilime dayalı, interaktif ve hikaye anlatıcılığı kıvamında geçen saatleri o an anlamanız mümkün olmuyor. Psikolog perspektifiyle hepimizin zihinlerine dokunan esintilerle oradan ayrılıyorsunuz.
Ferhat Aydın'ın bu girişimci ve fark yaratan konseptinden basit bir dille iç görüleri de paylaştığı "Ben değil de bir arkadaş" adlı kitabını da bir çırpıda okuyabilirsiniz. O halde bar psikoloğumuzun yüzünüzde tebessüme vesile olacak bir hikayesiyle sonlandıralım... :)
Adamın biri bir gün psikoloğa gider. Der ki: "Yatağa uzandığım zaman altında biri varmış gibi geliyor. Yatağın altına yatıyorum, bu sefer üstünde biri varmış gibi geliyor. Ne yapmalıyım?" Psikolog, adamı dinledikten sonra "Bu takıntıyı altı ayda çözeriz, fakat bana haftada iki kere gelmen lazım. Ha bu arada, seans ücretimiz de 200 TL" der. Adam hesaplar, 9.600 TL yapmaktadır. Seanstan çıkar, arkasına bakmadan uzaklaşır. Altı ay sonra yolda karşılaşırlar. Psikolog adamı hatırlar ve der ki: "Seni hatırlıyorum, yatakla ilgili bir problemin vardı. Ne yaptın o takıntıyı?" Adam estetikten uzak bir gülüşle cevap verir: "Senin ofisten çıktıktan sonra 10 TL'ye hallettim ben o problemi." Psikolog şaşırarak "Nasıl yani? Ne yapmış olabilirsin ki 10 TL'ye?" diye sorar. Adam sakince anlatır: "Senden çıktıktan sonra sürekli gittiğim bir bar vardı, oraya uğradım. Kendime bir bira söyledim. Bir yandan biramı yudumlarken, bir yandan da problemimi barmene anlattım. Barmen beni dinlerken bardakları kurulamaya devam ediyordu. Sonunda bana dedi ki: Yatağın ayaklarını kes. Oradan çıkıp direk eve gittim ve barmenin dediğini yaptım. Hiçbir problem kalmadı. O günden beri huzurlu bir şekilde uyuyorum!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder