Ama sonra… bir gün geliyor ve o meşhur Çin kavramı sessizce kapımızı çalıyor:
Let it rot.
Türkçesiyle: “Bırak çürüsün.” 🍂
🍵 Peki “Let it rot” tam olarak ne demek?
Aslen Çin’de “tang ping” (düz yatma) akımının bir kuzeni.
Ama daha da radikal:
Hayatın saçma koşuşturmasına tepki olarak “hiçbir şey yapmama” eylemini kutsuyor.
Yani terfi alamadıysan, sevgilin ghostladıysa, ev sahibi kirayı artırdıysa “motivasyonunu korumalısın!” baskısına karşı bir sessiz başkaldırı bu.
Let it rot demek:
“Tamam, belki her şey berbat. Ama ben bunu düzeltmek zorunda değilim. Biraz çürüteyim, belki toprak olur.”
🪴 Çürümek aslında doğanın iyileşme biçimidir
Bazen biraz çürümek gerekir.
Durmak, bozulmak, hatta sıkılmak. Çünkü oradan yeni bir şey filizlenir. 🌱
🧘♀️ Let it rot = Modern çağın zen hali
📉 Kapitalizmin kabusu, ruhun tatili
Let it rot “performans toplumu”na atılmış bir mizahi tokat aslında.
Çünkü sistem senden sürekli “daha fazlasını” isterken, sen “hayır teşekkürler, bugün hiçbir şey üretmeyeceğim” diyorsun.
Ve o anda... gücün en saf halini geri kazanıyorsun.
💬 Denemek ister misin?
Bugün küçük bir "Let it rot" deneyi yap:
-
Bozulan planını düzeltme.
-
Gelen maile hemen cevap verme.
-
Bir işi mükemmel yapmaya çalışma.
-
Ve bunu yaparken kendini suçlama.
Sonra bak bakalım, içinden nasıl bir rahatlama sızıyor.
Bazen en büyük ilerleme hiç ilerlememektir.
🌻 Son söz:
“Büyümenin bir yolu da bir süre çürümeye izin vermektir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder