Bir sabah işe başladınız. Masanız hazır, e-posta adresiniz açılmış, İnsan Kaynakları profesyoneli gülümseyerek “aramıza hoş geldiniz” diyor.
Psikolojik kontrat işveren ve çalışan arasında söylenmeyen ama beklenen karşılıklı taahhütlerdir.
Yani şu görünmez denklem:
“Ben elimden geleni yaparsam sen de bana adil davranacaksın, değil mi?”
Hiçbir hukuk bürosu bunu hazırlamaz ama bozulduğunda en çok o sarsar.
💥 Görünmez sözleşmenin kırıldığı anlar
-
“Haftada bir gün evden çalışacaktık, o nerede kaldı?”
-
“Bu kadar çabadan sonra bir teşekkür bekliyordum.”
-
“Ben şirkete sadık kaldım ama onlar ilk fırsatta beni dışarıda bıraktı.”
Psikolojik kontrat kırıldığında çalışan genellikle işinden değil, adaletsizlik hissinden soğur.
Ve sonuç: “Sessiz istifa”, motivasyon düşüşü, içten içe kopuş…
🧩 İşveren tarafında ise…
Yöneticiler genelde bu kontratı fark etmez.
Ama çalışanlar beklentilerini, yöneticiler niyetlerini açıkça konuşmadığında görünmez bir uçurum oluşur.
İşin ironisi şu:
İş tanımı yazılıdır ama duygusal beklentiler yazısızdır.
Ve genellikle sorun yazılı olanda değil, yazısız olanda çıkar.
🌈 Peki ne yapmalı?
-
Beklentileri konuşulur hale getirin. “Ben şöyle düşünmüştüm” cümlesini duymamak için.
-
İyi niyeti varsaymak yerine açıklığa kavuşturun.
-
Psikolojik kontratınızı güncelleyin. Çünkü tıpkı iş tanımı gibi o da zamanla değişir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder