İşveren Markası tüyolarına hazır olun! (Part 4)

10) Yetenekleri üniversitedeki ders ortamında ikna edin

Geleceğin yetenekleriyle şirket olarak temasa geçmek için aktif bir şekilde üniversiteler ve farklı eğitim kurumlarının yolunu tutarak yatırım yapabilirsiniz. Özellikle İktisadi & İdari Bilimler ve Mühendislik fakültelerinde şirket temsilcileri öğrencilere düzenli olarak iş dünyasına özgü anlatımlar yapıyorlar. Bu doğrultuda ilgili bölümlerin profesörleriyle iletişime geçip siz de dersle bağlantılı olarak belirli konular özelinde sektörden deneyim paylaşımı yapmayı teklif edebilirsiniz. Burada ek olarak şirketinizdeki kariyer fırsatlarına kısaca değinmeniz ve ilgi çekmeniz mümkün olacaktır.

11) Üniversite öğrencilerine bitirme tezi projeleri imkanını sunun

Üniversitelerde öğrencilerin bir sömestr boyunca şirket ortaklığında bitirme tezi projelerinin yapılmasına yönelik bir olanak sağlanıyor. Bu kapsamda öğrenciler sizin sunduğunuz bir konu üzerinde çalışıyorlar. Burada ilgili öğrenci grubuna gerekli araçları / sistemleri sağlayıp tavsiyelerinizle rehberlik yapabilirsiniz. Hem geleceğin yetenekleriyle doğrudan bağ kurabilir hem de şirketiniz için önemli olabilecek bir konuyla ilgili üretilecek çıktıları şirket ortamında uygulayabilirsiniz.Öğrenciler perspektifinden durumu ele alırsak şirkete yönelik değerli iç görüler elde ettiklerini, beraber çalıştıkları ekipleri ve ürünleri tanımaya başladıklarını ifade etmek mümkün. Bu zaman dilimi içerisinde şirket olarak sağlayacağınız olumlu bir deneyim burada dikkat çeken ve yetenekli öğrencileri cezbetmeniz açısından çok kritik olacak.

12) WIKIPEDIA ve Statista'ya istatistiklerinizi yerleştirin

Şirket websitenizde ve kurumsal blogunuzda çeşitli veriler, araştırmalar ve infografiklere yer verebilirsiniz. Bir sonraki aşamada buradaki dataları WIKIPEDIA ve Statista'ya dahil edilmesini sağlayabilirsiniz. Kaynak olarak şirketinizi bu platformlarda görünür kılabilirsiniz. Bu eyleminizle sadece potansiyel müşteri ve iş ortaklarınızın / paydaşlarınızın dikkatini çekmekle kalmayacak, sektörünüzdeki profesyoneller / uzmanlar ve şirketinize ilgi duyan kişilerin de ilgi odağı haline geleceksiniz.

13) Yeni çalışanlarınızdan 2 hafta içerisinde tavsiyelerini alın

Mevcut çalışanlarınızdan gerçekçi tavsiyeler almanın ("Testimonials") nitelikli yetenekleri şirketinize çekmek için oldukça etkili bir araç olduğunu belirtmek isterim. Özellikle aranıza yeni katılmış olan çalışanlarınızın ilk günlerdeki olumlu izlenimlerini paylaşması yönünde daha motive oldukları bir gerçek. İki haftadır sizinle birlikte olan Newcomer'lerinizden kariyer portalınız ve sosyal medya kanallarınız için kısa bir video rica edebilirsiniz. 

Working Out Loud egzersizleriyle tanışmak ister misiniz? (Part 4)

WOL metodunu uygulayan kişiler için en önemli kazanımlarından birisi 12 hafta boyunca hedefe doğru ilerlerken yaklaşımın barındırdığı çeşitli pratik ve uygulaması kolay alıştırmalar ve egzersizler olduğunu belirtmek gerekir. Burada zaman zaman 1 ve 5 dakika içerisinde - akıllı telefonunuz veya dilediğiniz her yerden olmak üzere - hızlıca yapabileceğiniz egzersizlerden bahsedeceğim.

1 dakika egzersizi: Farklı rollerdeki insanların işlerine bakış açılarının görev, kariyer veya tutkuya dönüşen bir hobi şeklinde olduğu belirtilmektedir. Peki sizin için mevcut işiniz ne anlam ifade ediyor? Seçiminiz altında yatan neden nedir?

5 dakika egzersizi: Mevcut görevinize nasıl ulaştığınızı hatırlıyor musunuz? Hayatınızı sürdürmek için yaptığınız bu işin çeşitli alternatifler arasından amaç odaklı araştırmalar sonucunda özenle seçilmiş olduğunu düşünüyor musunuz? Ya da bir kariyer ruleti oynayıp işinizi şansa bırakarak iyi bir yerde bulunduğunuza dair umut mu besliyorsunuz?

İş veya kariyer seçiminizi sadece bildiklerinizden yola çıkarak yaptığınızda oldukça kısıtlayıcı hareket etmiş olursunuz. WOL prensiplerinden amaca yönelik keşfi hedef odaklı bir araştırmayla ilişkilendirebiliriz. Bu sayede karar vermeniz için bir nevi rehberlik ve daha iyi olanaklara erişiminiz sağlanacak. Sabit bir hedefe doğru büyük riskler ve sıçramalar gerçekleştirmektense küçük denemeler ve prototipler sayesinde potansiyel yeni bir görev veya yön hakkında daha fazla bilgi sahibi olursunuz. Prototip yönteminin en basit ve pratik yolu sohbetten geçiyor. Sizin yapmayı istediğiniz bir şeyi hali hazırda kimler gerçekleştiriyor? Bu kişilerin olumlu veya olumsuz deneyimleri neler? Bu insanlardan daha farklı neler öğrenebilirsiniz? Amaca yönelik keşfi kendiniz ve kariyeriniz için yalın bir girişimle karşılaştırabilirsiniz. Bir girişim mantığında başlangıç hedefinizin faaliyetlerinize yön vermesi beklenmektedir. Geri bildirim ve öğrenim elde ettikçe hedefinizi gerektiği gibi adapte edebilirsiniz.

Takımlar için metotlar (Part 3) - PowerPoint-Impro

Bugün sizlere paylaşacağım metodun adı "PowerPoint-Impro". İsminden de anlaşıldığı üzere sunum dünyamızda sıklıkla kullanan MS PowerPoint üzerinde duracağız, biraz eğlenceli bir perspektiften ele alacağız. Pandemi döneminin devam ettiği bu süreçte ekiplerinizle üstelik sanal ortamda da uygulayabilirsiniz.

Amaç: Bilinmeyen bir PowerPoint içeriği üzerinden doğaçlama yaparak sunum gerçekleştirilmesi

Akış: Sabah saatlerinde veya öğle arası sonrası bir çalıştaya başlamadan önce katılımcılara daha önce hiç görmedikleri bir PowerPoint içeriğini sunmalarını isteyebilirsiniz. Öncesinde fasilitasyonu üstlenen kişinin ilgili slaytları hazırlamış olması gerekir (örn. bir model veya teknik bir konu). Katılımcılardan beklenti burada sunumu spontan bir şekilde - sanki kendilerine ait ve içeriğine hakimlermiş gibi ve ilgili konunun uzmanıymışcasına - aktarmaları yönünde olacak.

Akılda kalsın: Katılımcıların mevcut sunum slaytlarından birini kurayla çekerek başlangıç yapmasını sağlayabilirsiniz.

Araç: PowerPoint slaytlarından oluşan bir portföy ve kura

İşveren Markası tüyolarına hazır olun! (Part 3)

7) İçerikleri İngilizce dilinde de yayınlayın

Yurtdışındaki uzmanları da hedeflediğiniz takdirde şirket olarak bazı paylaşımlarınızı, videolarınızı, blog içeriklerinizi ve sosyal medya kanallarınızı İngilizce dilinde de devreye almanız faydalı olacaktır.

8) YouTube aracılığıyla bir video blog (VLOG) başlatın

YouTube üzerinden düzenli bir şekilde şirketinizi ön plana çıkarabilecek kısa videoların paylaşılmasına ne dersiniz? Bu kapsamda belirli çalışanlarınızı günlük iş ortamında tanıtabilirsiniz, ürünlerinizin oluşumuna yer verebilirsiniz veya şirket içerisinde bir gezi yapabilirsiniz. Burada videolarınızın aşırı derecede kaliteli bir prodüksiyona sahip olmasına gerek yok. Önemli olan burada pazarlama aracından ziyade sizin gerçekçi ve otantik kimliğinizi sergilemeniz. Belli mi olur, belki şirketiniz içerisinden tutkulu ve ilgili bir çalışanınız düzenli bir şekilde videoların prodüksiyonunu üstlenebilir. :) Hem bu sayede şirketinizin YouTube-Blogger'ini ve kanalınızın sunucusunu da kazanmış olursunuz.

9) Başkalarının blog ve videolarından ilham alın

Çeşitli medya araçları ve YouTube platformunu ilham açısından gözlemlemek yararlı olacaktır.  İddialı, anlaşılması kolay ve bir o kadar da içerik açıdan kaliteli yazılı ve video blogların nasıl oluşturulacağına yönelik bir fikir sahibi olabilirsiniz. Bu doğrultuda diğer şirketlerin ve rekabet halinde olunan kuruluşların güçlü ve gelişime açık olan taraflarını dikkate alarak bir yol izleyebilirsiniz.

Working Out Loud prensiplerini merak ediyor musunuz? (Part 3)

Dün akşam Şebnem Maier hanım liderliğinde WOL Türkiye'nin deneyim paylaşımı ve atölye seansıyla ilk online etkinliği gerçekleşti. Çeşitli konuşmacıların WOL hikayeleri programa fazlasıyla renk kattı. WOL demişken, bu kavram ilk duyulduğunda asıl haliyle bir kişinin işini sosyal mecralar aracılığıyla görünür kılmakla kısıtlıymış. Zamanla bir metoda evrilmiş ve bir zihniyet dönüşümüne yol açmış.

Bir Mindset sunan WOL 5 prensipten oluşmaktadır;

• Hedefe yönelik keşif
• İlişkiler
• Cömertlik
• Görünür iş
• Geliştiren bakış açısı

Bahsi geçen prensipler birbiriyle ilişkili. İnsanlar yetenek ve tutumlara endeksli olarak farklı ögelere vurgu yapmaya meyilli olabiliyorlar. Bu ögelerin kombine edilmiş haliyle iş hayatında ve özel yaşamda açık, verimli ve bağlantılı bir yaklaşım sergilemek mümkün. Buradaki prensipleri bir pratiğe ve alışkanlığa dönüştürmek için WOL çemberini bir nevi Peer destek yöntemi olarak konumlandırabilirsiniz. Bu doğrultuda ilişki ağı oluşturmayı ve deneyimi en büyük kazanımlar olarak cebinize koymanız tavsiye ediliyor.

Takımlar için metotlar (Part 2) - Just do it

Bugünkü paylaşımıma geçmeden önce iş hayatında kendimle ilgili güncel bir gelişmeye kısaca değinmek istiyorum. Nihayet bu hafta içerisinde beklenen haber geldi ve bir süre önce anlaşmaya varmış olduğum ETİ Gıda şirketinde İK yolculuğum yarından itibaren resmi anlamda başlayacak. Yeni ekip arkadaşlarımla da öncesinde dijital ortamda tanışma fırsatını yakalamış oldum ve ilk etapta Home Office şeklinde keyifli, verimli ve karşılıklı öğrenme dolu geçeceğine inandığım bir işbirliğine adım atmış olacağım. Umarım herkes hayatında hedefleri doğrultusunda ve gönlüne göre iş fırsatlarıyla karşılaşır. :)

Şimdi sizlere sanal platformlar aracılığıyla rahatlıkla uygulayabileceğiniz "Just do it" metodundan bahsetmek istiyorum.

Amaç: Ortamı yumuşatmaya yönelik eğlenceli mini egzersizler

Akış: Fasilitasyonu yapan kişi katılımcılardan spontan bir şekilde bir takım küçük aktivitelerde bulunmasını ister. Örneğin

- Mavi renkte veya köşeli bir cisim elinize alın ve kameraya tutun

- Üzerinizde pantolon olduğunu ispatlayın

- Çevrenizde bulunan metal, ahşap veya plastik bir objeyi anlatın

- Medyadan sevdiğiniz veya beğendiğiniz bir aktör gibi konuşun

- Yüksek sesle çığlık atabileceğinizi simüle edin

- Yanınıza atıştırmalık bir şeyler alın ve ekibinizle "paylaşın"

Akılda kalsın: Yukarıda bahsi geçen örnekler ilk bakışta basit ve anlamsız gelebilir. Takım etkileşimini canlandıracağından ve katılımcıların iş-yaşam dünyasından küçük de olsa bir içgörü sağlayacağından emin olabilirsiniz.

Araçlar: Sizlerin her türlü yaratıcılığına bağlı :)

İşveren Markası tüyolarına hazır olun! (Part 2)

4) İşveren Markası için Microinfluencer'larla işbirliği yapın

Instagram, Twitter ve LinkedIn gibi platformlarda 300 ve 5.000 kişi arasında takipçi sayısı bulunan ve konu/sektör bazında şirketinizle uyumlu olabilecek kişileri bulmaya ne dersiniz? Bu tip insanların marka gücü ve etki alanı nispeten yüksek seviyededir. Çoğu durumlarda bir rica veya küçük bir maddi karşılık doğrultusunda şirketiniz veya ürünleriniz / hizmetlerinizle ilgili kendi sosyal mecralarından paylaşım yapabilirler. O halde ürün örneklerinizi, eğlenceli videolarınızı, bir takım bilgileri önden ilgili Microinfluencer'lere ulaştırın.

5) Potansiyel adaylarınızın şirketinizle ilgili sanal ortamda karşılaşacakları bilgileri kontrolünüz altında tutun

Şirketinizi sanal ortamda araştıran bir kişiye tatmin edici ve pozitif bir imaj sunabilmek için şirket websitenizin haricinde daha farklı kanalları aklınızda bulundurun. Şirket blog'u veya şirketinize özgü bir YouTube kanalı temel seviyede bir başlangıç olabilir. Her iki mecra üzerinden belli aralıklarla içerik ve video yayınlayarak dış iletişimde arzu edilen şeffaflığı sağlayabilirsiniz.

6) Çalışanlarınızı dış iletişimde şirketinizin elçileri olarak angaje edin

Her bir çalışanınızı yılda en az bir defa olmak üzere dilediği bir mesleki konu özelinde şirket blog'una bir yazı oluşturması için motive etmek sizce nasıl olurdu? Bu sayede belli bir akışta içerik yayınlayabilir ve piyasadaki bir çok uzmanın şirketinizle, ekibinizle ve mesleki hafızanızla ilgili dikkatini çekmeyi başarabilirsiniz. Üstelik bununla da sınırlı kalmaz, çünkü okuyucuların blog yazılarınızı kendi sosyal medya hesapları üzerinden paylaşıp viral bir yayılıma yol açmaları hiç de uzak bir ihtimal değil.

Working Out Loud yolculuğuna var mısınız? (Part 2)

WOL metoduyla ilgili en son yazımda yumuşak bir giriş yapmıştım. Bir süredir büyümekte olan LinkedIn platformundaki WOL Türkiye oluşumuna ben de dahil oldum. Bu doğrultuda Türkiye'de WOL'un bilinirliği ve farkındalığını yaygınlaştırmak adına başta Şebnem Maier hanım olmak üzere emeği geçen ve katkı sağlayan tüm kişilere teşekkür etmek isterim. Türkiye'de 250'den fazla WOL tutkunu olarak öğrenme ve gelişim yolculuğumuz devam ediyor. Siz de bu oluşumun bir parçası olmak istiyorsanız buradan ilerleyebilirsiniz. Bu arada ilk WOL deneyimimi pratik olarak yaşamak için beş kişilik bir çember içerisinde yerimi aldım. Haftaya ilk online buluşmamızla başlayacağız. İşin ilginç yanı, TOFAŞ serüvenimde İK departmanında beraber çalıştığım ve sevdiğim iki arkadaşla birlikte aynı çemberde bulunuyorum. Keyifli ve sürprizlerle dolu bir 12 hafta olacağa benziyor. :)

Hayatımızda sürükleyici bir rol oynayan hakimiyet, yetkinlik ve bağ kurma gibi psikolojik ihtiyaçlarımızın karşılandığında kendimizi çok daha iyi hissettiğimiz bir gerçek. Bu güdülerimizi ortaya çıkarmak için ilk etapta kendi karakteristik özelliklerimizden yola çıkarak mevcut işimizi / rolümüzü ufak dokunuşlarla (örn. görev odaklı, iş ilişkileri odaklı, işe yönelik algı odaklı) pekala farklı bir perspektiften ele alabiliriz. Bu doğrultuda fırsatları artırmamız için ilişki ağımızı anlamlı bir şekilde genişletmemizde fayda var. Bu sayede daha fazla bilgi, insan, deneyim ve imkana erişimimiz mümkün olacak. WOL işte tam bu noktada devreye giriyor. WOL'u bir nevi işinizi şekillendirme ve Networking oluşturma stratejisi olarak tanımlayabilirsiniz. Doğuştan var olan psikolojik ihtiyaçlarımıza dokunmamız için WOL bize rehberlik edecek.

Geçmişiniz, yaşınız veya davranışsal yetkinlikleriniz her ne olursa olsun, Working Out Loud öğrenilebilir.

Takımlar için metotlar (Part 1) - Social Team

İnsanların ve organizasyonların değişim ve dönüşüm yolculuğunu samimi bir şekilde ele almaları için üç bileşenin bir araya gelmesi kanaatini taşıyorum: Mindset, Skillset ve Toolset. Mindset'ı kapsayan farklı bakış açısı ve ezber bozan yaklaşım için sizler adına WOL yazı serisi oluşturmaya başlamıştım, bu yönde yazmaya da düzenli bir şekilde devam edeceğim. Skillset perspektifinden ise İK dünyasında aktif olan profesyoneller ve ekip liderleri için yetenek yönetimine dair seçkiler sunduğum Hacks bölümünden edinilecek yetkinlikler doğrultusunda başlangıcı yaptım, burayı da sizler için sürekli besleyeceğim.

Toolset boyutunda ise bir organizasyon içerisinde yer alan takımlara odaklanmak istiyorum. Bu doğrultuda sizleri her hafta ekibinizle birlikte uygulayabileceğiniz bir metotla tanıştıracağım. Haydi o zaman takımınızla Check-In aşamasında devreye alabileceğiniz "Social Team" yöntemiyle start verelim ve 4A prensibini benimseyelim. :)

Amaç: Social Networking perspektifinden konu öncesi eğlenceli bir Warm-Up egzersizi

Akış: Takımınızın dijital ve sosyal medya araçlarına meyilli olduğunu düşünüyorsanız, ekip birlikteliği gelişim faaliyetine hazırlık amaçlı ilk adımda bir Whiteboard'a katılımcıların isimlerini yazın veya fotolarını yapıştırın. Sonrasında bütün katılımcıların tek tek veya aynı anda Whiteboard'a gelip kendi aralarındaki dijital bağlantıları çizmelerini veya görselleştirmelerini isteyin. Fasilitasyonu yapan kişinin bir yönerge hazırlaması tavsiye edilir, sizin için hazırladığım örneği aşağıda bulabilirsiniz. Sonuçta Whiteboard'un renk cümbüşüne dönüştüğünü ve ayrıca takımınızın Social-Media-King'ini öğrenmiş olacaksınız. :)

Akılda kalsın: Hali hazırda mevcut olan bağlantıların yer almasına özen gösterin (örn. Follower, karşıklı etkileşimin gerçekleşmiş olması). Gelecekte olası öngörülen bağlantıları (örn. her iki kişi de Instagram mecrasında yer alıyor, şimdilik birbirlerini takip etmiyorlar) göz ardı etmenizde fayda var.

Araçlar: Whiteboard (dijital veya fiziksel), isteğe göre katılımcıların fotoları, değişik renkte kalemler

İşveren Markası tüyolarına hazır olun! (Part 1)

Sizler için bir başka yazı dizim iş dünyasında özellikle İK profesyonelleri ve liderlerinin faydalanacağı yetenek yönetimi kapsamındaki sihirli dokunuşlar olacak. Bu doğrultuda her hafta blog'umda birbirinden ilginç üç tüyoyu sizlerle paylaşacağım. İşveren markası, yetenek kazandırma, liderlik, çeviklik, kültür, yan faydalar, Offboarding ve çok daha fazlası... Bahsedeceğim tüyoları pratik ve hızlı bir şekilde ekibinizde veya şirketinizde hayata geçirmeniz mümkün olacak. Bir çok tavsiyem üstelik bütçe gerektirmeden ve sizin inisiyatifinizle hayata geçebilecek. Burada yer alacak fikirlerin faaliyetlerinizde fark yaratması ümidiyle başlıyorum. :)

İlk konu başlığımız İşveren Markası:

1) Şirketinizde Meetups düzenleyin

Şirketinizde bulunan toplantı odalarını hiç çeşitli dış etkinlikler (örn. konferans, buluşmalar, zirveler) için sunmayı düşündünüz mü? Onlarca, hatta yüzlerce uzmanın bu tip etkinliklere katılmak için sıraya gireceğini ve sizin lokasyonunuzu deneyimleyeceğini görmek heyecan verici olsa gerek. Bir sonraki aşamada aralarından bazı kişileri şirketiniz için cezbetmek ve kazandırmak artık sizin elinizde... :)

2) Şirketinizde bir festival aracılığıyla sektörün önde gelen insanlarını davet edin

Şirketiniz bünyesinde görkemli bir festival düzenleyip sektörün duayenleri ve tanıdığınız uzmanları davet etmeniz kulağa nasıl geliyor? Bu festivali örneğin kuruluş yıldönümünüze denk gelen tarihte organize edip her yıl bir gelenek haline getirebilirsiniz. Buradaki harcamaları gelecek odaklı değerlendirip şirketinizin imajı ve yetenek kazandırmaya yönelik yatırım olarak düşünmelisiniz. Şirket olarak bir çok yeteneğin ilgisini çekmeniz ve sektörel çevrede adınızın sıkça duyulmasıyla ROI fazlasıyla sağlanmış olacak.

3) Eski çalışanlarınızı ve geçmişteki potansiyel adaylarınızı hatırlayın

Akıllarında kalmak adına daha önce şirketinizde görev almış eski çalışanlarınızın ve geçmiş zamanlardaki potansiyel adaylarınızın doğum günlerini ve bayramlarını dijital ortamda kutlayabilirsiniz. Ne de olsa gelecekte hayatın ne getireceği belli olmaz. :)