Logo

Logo

30 Kasım 2025 Pazar

Doğu Anadolu günlükleri: Krallar, efsaneler, şelaleler ve biraz da kahve sendromu

Doğu Anadolu’ya yapılan her yolculuk insanın zihninde bir efsane, hafızasında bir göl, ayaklarında bir tırmanış ve telefonunda yüzlerce fotoğraf bırakır. Benim için de öyle oldu. 5 gün, 5 şehir, sayısız hikaye… Buyurun Doğu Anadolu turumun “yer yer tarih kokan, yer yer macera dolu, ara ara komik” notları;

1. gün - Bitlis: Urartu'ların gölgeleri, krater gölleri ve dağların sessizliği

Muş ovası’nda başlayan gün Bitlis’in M.Ö. 4000’lere kadar uzanan tarihiyle açıldı. Şehrin dere içine kurulmuş oluşu bile başlı başına ilginç; bir yanda suyun sesi, bir yanda dağların koruması altında saklı bir tarih.

🔸 İhlasiye medresesi: “Kapı sanattır!” dedirten ihtişamı hala aklımda.
🔸 Şerefhan ailesi kümbetleri: Selçuklu mimarisinin taşla yazdığı şiirler
🔸 Bitlis Ulu cami: Selçuklu döneminden bugüne ulaşan ağırbaşlı bir yapı
🔸Nemrut krater dağı: 2.600 metre yükseklikte volkanik patlamayla oluşmuş çukurda bir büyük göl, iki küçük göl ve bir “ılık göl”. Doğa “beni hafife alma” diyordu.

Günün mottosu:

“Doğa güçlüdür, Urartu'lar inatçı, Bitlis ise hepsinin arasında büyülü bir sessizlik…”


2. gün - Van: Aslanların krallığı, sodalı göl ve efsaneler adası

Van benim için “her ayrıntısı ayrı bir belgesel” olan bir yer.

🧵 Halı & kilim dokuma:
Bir kilimin 1 m²’si 3-6 ay, halının 2,5-3 yıl…
Halı tüy tutmaz, kir tutmaz, sabır tutar.
Halk eğitim merkezindeki tezgah sesine yeniden hayran oldum.

🏺 Urartular:
3 milyon nüfuslu bir dağ topluluğu; Kral Minua’nın açtığı su kanalları hala çalışıyor.
Sembol: Aslan
Dönem: demir çağı başlangıcı
Enerji: %100 özgün

🏰 Van kalesi, Urartu müzesi, Çavuştepe (Sardur) kalesi, Hoşap (Güzelsu) kalesi, Vanadokya
Hepsi “biraz daha gez, daha anlatacağım” dedi.

🛶 Akdamar adası:
Tamara’nın efsanesiyle büyülenmeyen kaldı mı?
Van gölü’nün sodalı suyu güneşte başka bir mavi oluyordu.

🔨 Savat (karartma) işçiliği:
Bir bilezik = 2,5-3 gün emek
Emek kokusu her yerdeydi.

Ve tabii…
🐱 Van kedisi evi:
Mavi-kehribar gözlü aristokratlar tarafından kısa bir süreliğine kabul edildim.

Van’ın mottosu:
“Bir şehir bu kadar efsane, bu kadar tarih, bu kadar göl rengi barındırabilir mi?”


3. gün - Hakkari (1. bölüm): Dağların hikayesi, vadilerin sessizliği

Hakkari’de doğa insanın ağzına “wooow” ifadesini yapıştırıyor.

🔸 Meydan medresesi (1700'ler):
Hem Selçuklu, hem Osmanlı dokunuşu… Zaman makinesi gibi.

🔸 Zap vadisi seyir terası:
Manzara harika.
Üç kişi intihar etmiş bilgisi… Harika olmayan kısım.
Yerel rehberimiz Mustafa’nın donuk bir yüz ifadesiyle “evet evet burada” demesi ise unutulmaz.

🔸 Ağaçdibi ve Marinus şelaleleri:
Doğa: “Benden daha serin kimse yok!”

🔸 Zap vadisinde Çimenliköy beyaz su eşliğinde közde çay:
Çayın kokusu → mutluluk
Dağların sessizliği → meditasyon

🔸 Şine dağı'nda jandarma kontrol noktası
Coğrafya: Hakkari
Güvenlik: Hakkari
Manzara: Hakkari
Her şey Hakkari!

Günün özeti:
“Dağ ne kadar yüksekse insan o kadar küçülüyor. Ve bu his güzel.”


4. gün - Hakkari (2. bölüm) → Şırnak: Köprüler, vadiler, pirinç ve kapalı atölye

🔸 Büyük Zap vadisi:
Van Gürpınar’dan Irak’a kadar 400 km, insanın zihni bile yoruluyor düşünürken...

🔸 Devrimci Gençlik köprüsü:
Deniz Gezmiş ve arkadaşları 1969’da Boğaz Köprüsü’nün mini versiyonunu yapmış.
1999’da bugünkü haline dönmüş.
Tarihin hem hüzünlü hem cesur paragrafı.

🔸 Yeni tünel & köprü:
Yüksekova-Şemdinli arası 1 saat 15 dakika kısalmış.
Coğrafya ders kitapları bunu kıskanır.

🔸 Kahve sendromu:
Çarşıda turlarken bir anda kahve içme isteği → şiddetlenme → doyma → pişmanlık → tekrar içme.
Kısır döngü.

🔸 Çukurca:
Taş evler = ilk kat mülkiyetli ev konsepti
Meşhur: pirinç & tahin
Durum: tahin atölyesi kapalı

🔸 Şırnak’a varış
Nuh’un şehri.
Dicle manzaralı otel.
Gökdelen değil ama hikayesi çok uzun.


5. gün - Şırnak → Mardin: Krallar geçidi, ağıtlar, efsaneler ve Asur izleri

Bugün “Bir insan bir günde kaç kültürle tanışabilir?”in cevabını aldım.

Şırnak

🔸 Cudi & Gabar dağları:
Coğrafya kitapları için poz veriyorlar.

🔸 Dicle & Fırat:
Ticaret, tarım, medeniyet…
Mezopotamya’ya neden “beşik” dediklerini anlıyorsun.

🔸 Kasrik boğazı (Krallar geçidi)
Kasrik çayı → Dicle’yi besliyor.
Tarih → ruhu besliyor.

🔸 El Cezeri köprüsü, Cizre kalesi, Ulu cami
Şafi ve Hanefi ibadet alanlarının ayrımı özellikle dikkat çekiciydi.

🔸 Mem u Zin türbesi
Aşkın en trajik hali…
Mem zindanda ölüyor, Zin onun acısına dayanamıyor.
Kürt edebiyatının Romeo & Juliet’i gibi ama daha hüzünlü.

🔸 Dengbej evi
Kürtçe ağıtlar, sözlü tarih, yanık sesler…
Kalbe işleyen bir ritim.

🔸 Kırmızı medrese & Ahmed-i Cezeri türbesi
Cezeri’nin dahilik mirasına kısa bir selam.

Mardin

🔸 Nusaybin - Aziz Mor Yakup kilisesi
İlk Hristiyan teoloji okulu.
Sınırın öbür yanında Kamışlı… Bir adım öte başka bir dünya.

🔸 Süryani'ler, Asur'lar & 4.000 yıllık zaman tüneli
Kültür yoğunluğu: %120
Fotoğraf çekme isteği: %300

🔸 Dara antik kenti
Nekropol, dev sarnıçlar, askeri garnizon…
M.Ö. 500’de kurulmuş bir şehir ama hala “modern” görünmeyi başarıyor.

Günün mottosu:
“Mardin zaten bir şehir değil, bir koleksiyon.”


Final: Doğu Anadolu beni çağırdı, ben de gittim. İyi ki gitmişim.

Bu tur; Urartu'lardan Süryani'lere, dağlardan şelalelere, ağıtlardan halı tezgahlarına…
Hem tarih, hem doğa, hem kültür, hem insana dair bir yolculuktu.

Bir dahaki rotaya kadar:
“Doğu insanı yormaz. Ama güzelliğiyle derin bir nefes aldırır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder