Bazı insanlar vardır…
Odadan içeri girer girmez dikkat çekerler.
Konuşmaları, beden dilleri, özgüvenleri… Her şey “Ben buradayım!” diye bağırır.
Ama sonra…
İcraat gelir.
O yüksek özgüven gösterisinin altı beklendiği kadar dolu değildir. İşte tam bu noktada swag gap sahneye çıkar!
Peki nedir bu swag gap?
Kısaca:
👉 Kişinin dışarıya yansıttığı “havalı imaj” ile gerçek performansı arasındaki uçurum.
Yani bir nevi:
“CV’si Ferrari, becerisi Şahin” sendromu.
-
Aşırı özgüven veya gösteriş baskısı
-
Hiçbir şey kaçırmama (FOMO) yüzünden her alanda uzman görünme çabası
-
İmaj ekonomisinin iş yaşamını ele geçirmesi
-
Performanstan çok ambalajın öne çıkarılması
Günümüz iş dünyası bazen “görünür olmayı” “nitelikli olmaya” tercih edebiliyor.
Birkaç ipucu:
✔ Çok konuşur, az üretir.
✔ Büyük sözler, küçük çıktılar.
✔ Enerjisi yüksek, takipçileri fazla ama KPI’lar düşük.
✔ Parlak sunumlar; sönük projeler.
Eğer “Aynı kişiyi ben de tanıyorum” diyorsan… yalnız değilsin. 😄
👉 Süsü azalt, beceriyi artır.
👉 Slogan değil, sonuç üret.
👉 Gösteriş değil, gelişim odaklı ol.
👉 İmaj ile performans arasındaki çizgiyi incelt.
Unutma:
Dışarıdan ışıltılı olabilirsin ama gerçek güç içeriden gelir.
Bu kavram sadece başkaları için değil; kendimize bakmamız için de bir fırsat.
Acaba biz de bazen havalı görünme hevesiyle gerçek becerimizin önüne bir filtre mi koyuyoruz?
Belki de hepimizin zaman zaman kapatması gereken küçük bir “swag gap” vardır.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder