Turumuzun 6. gününde Venedik yolu üzerinde Verona'ya uğradık. Verona kuzey-doğu İtalya'nın en önemli turizm merkezlerinden biri olarak biliniyor. Burada tarihteki en büyük aşk hikayesine konu olmuş Romeo & Juliet'in dillere destan evinin önünde upuzun bir kuyrukla karşılaştık. Şehir meydanında opera festivalinin de düzenlendiği heybetli arena gerçekten göz kamaştırıcı. Kent merkezi dikey mimarisiyle 2. dünya savaşı sonrası inşa edilmiş ve 2000 yılında UNESCO dünya kültür mirası listesine girmiş. Piazza Delle Erbe'de bulunan Dante heykeli ve Lamberta ailesinin kulesi gücü simgeliyor. Adige nehrinin üzerinde bulunan 14. yüzyıldan kalma Castelvecchio köprüsü de değişik mimarisiyle görülmeye değer.
Yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculuk sonrası Venedik'teki Tronchetto meydanına ulaştık. Kısa bir vapur seferinin ardından San Marco meydanından itibaren panoramik şehir turuyla devam ettik. Çapkınlığıyla tanınan ve Venedik'te dünyaya gelen Casanova'nın adına faaliyette olan otel burada dikkat çekiyor. Sayısız aşk macerası yaşayan Casanova'nın bunu dilbazlığına ve yemek yapma hünerlerine borçlu olduğu rivayetlerde geçiyor. Kadınların gönüllerini fethetmedeki becerisiyle tanınan Casanova'nın kaynaklara göre 122 kadınla birlikte olduğu belirtiliyor. Labirent gibi dar sokaklarda dolaştıktan sonra arkadaşlarla büyük kanalda Venedik'in sembolü olan gondol turunu yapmamak olmazdı tabi. Hep beraber San Marco meydanında kahve / dondurma molası sonrasında İtalya'daki son gecemiz için otele yerleştik.
Verona & Venedik değerlendirmem; 8,5 / 10